John Berger – Görme Biçimleri

Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’ini aralıksız ve büyük bir heyecanla okuduğumu söyleyemeyeceğim. Hatta bir ara o kadar sıkıldım ki, araya başka bir kitap sıkıştırmanın şahane olacağını düşünerek, sevgilinin kitaplığından Görme Biçimleri’ni arakladım. Bir oturuşta okunası, üzerine düşünülesi ve çok saygı duyulası bir kitap Görme Biçimleri… John Berger ise hayatımda tanıdığım en karizmatik adam olabilir!

john berger görme biçimleri

Görme Biçimleri 7 makaleden oluşan bir kitap. Anlatılanları daha iyi anlamak adına, birsürü görsel de içeriyor. Bir iki saat içerisinde dünyanın bilgisini elde edip, çok bildiğiniz hissine kapılabilirsiniz ki arada sırada böyle hissetmek gerçekten harika oluyor… Aslında birkaç makalesini okuduktan sonra bile sanata karşı bakış açınız değişiyor. Sadece hissettiklerinizle kalmayıp, altta ne var ne yok incelemeye girişiyorsunuz. Daha zevkli ve daha zeki bir görme biçimine kavuşmanız da söz konusu elbette. Tabii bir de, Berger’e hayran kalıyorsunuz…

john berger görme biçimleri

Bu zamana kadar neden okumadım ki John Berger? Neden hiçbir öğretmenim ya da büyüğüm bu adamı okumalısın demedi bana? Çok pişmanım! Huyum kurusun, sırf bir kitabını çok sevdim diye şimdi Berger’in tüm kitaplarını okumak istiyorum. Daha çok zaman lazım! Daha çok zaman gerek! Siz de en kısa zamanda, bekletmeden okuyun derim bu enfes adamı. Zaten kitap hem okuması oldukça keyifli hem de hemen bitiyor. Bir oturuşta okuyup, tekrar tekrar incelemek isteyeceksiniz. Keyifle.

Kimler okusun?

Aklı başında olan herkes.

Kimler okumasın?

20 yaşını aşmış olup da hala ucuz vampir romanları okuyan kimseler…

Metis Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: John Berger – Görme Biçimleri

Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir.
Ne var ki başka bir anlamda da görme sözcüklerden önce gelmiştir. Bizi çevreleyen dünyada kendi yerimizi görerek bulunuruz. Bu dünyayı sözcüklerle anlatırız ama sözcükler dünyayla çevrelenmiş olmamızı hiçbir zaman değiştiremez. Her akşam güneşin batışını görürüz.
Dünyanın güneşe arkasını dönmekte olduğunu biliriz. Ne var ki bu bilgi, bu açıklama gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Gerçeküstücü ressam Magritte “Düşlerin Anahtarı” adlı resminde sözcüklerle nesneler arasında her zaman var olan bu uçurumu yorumlamıştır.

Menüye dön