Japon Sevgili Isabel Allende’nin Aşktan ve Gölgeden adlı kitabından sonra okuduğum ikinci romanı oldu. Açıkça belirtmem gerekirse bu kitabı okuduğum ilk kitaba göre çok sevdim. Ancak sıkı Allende okuyucuları bu kitabı pek beğenmemişler. Sanırım ben geleneksel Allende yerine biraz daha son dönem Allende’yi tercih ediyorum. Bu kitap Aşktan ve Gölgeden gibi içimi parçalamadı ama bana çok şey öğretti. Eh bir de tabi zaten fazlaca olan Japon sevgimi iyice artırdı.
Polonya’da Nazi işgalinden kaçıp Amerika’ya, akrabalarının yanına gönderilen Alma’nın, yeşil elli Ichimei’nin, geçmişinde koca bir sır saklayan Irina’nın ve büyükannesi Alma’nın geçmişini araştırırken Irına’ya aşık olan Seth’in hikayesi var bu kitapta. Hayatları birbirine bağlı bu insanlar aracılığıyla savaşa, savaşta masumların çektikleri acılara, yaşlılığa, zamanın her şeyi nasıl da yuttuğuna ve görülmemiş bir aşka bakacaksınız. Farklı hikayeleri birbiri içine incelikle işleyen bir roman bu; okurken asla sıkılmayacaksınız. İnci Kut’un çevirisi ise her zamanki gibi eşsiz. Keyifle!
Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Japon Sevgili – Isabel Allende
Alma’yla Ichimei’ye göre bitmek bilmeyen bir süre boyunca, karşılıklı gönderilen bu mektuplar o gizli buluşmaların yerini almıştı. Alma’nınkiler, ayrılık yüzünden acı çeken bir kadının samimi ve kederli mektuplarıydı; Ichimei’nin mektuplarıysa durgun ve billur, berrak bir su gibiydi, ama paylaştıkları o tutkulu aşk satır aralarında yürek gibi çarpıyordu. Bu mektuplar Alma’ya Ichimei’nin o zarif iç dünyasını, heyecanlarını, düşlerini, özlemlerini ve ideallerini apaçık gösteriyordu; aşk buluşmalarından çok, bu mektuplar sayesinde onu tanıyabilmiş, sevebilmiş, arzu edebilmişti.
1939’da Polonya Nazi işgaline uğrayınca ailesi sekiz yaşındaki Alma Belasco’yu San Francisco’da rahat bir yaşam süren akrabalarının yanına gönderir. Dünyanın savaşa tutuştuğu dönemde Alma ile ailenin Japon bahçıvanının oğlu Ichimei Fukuda arasında masum bir aşk filizlenmeye başlar. Pearl Harbor saldırısının ardından ABD’nin ülkedeki Japonlara muameleleri, kamplara kapatılan birçok Japon’unki gibi iki âşığın hayatını da altüst eder. Onlarca yıl sonra ortaya çıkan gizemli mektuplar, kökeni neredeyse yetmiş sene öncesine dayanan olağanüstü bir tutkuyu ortaya çıkarır.
Japon Sevgili, Şilili yazar Isabel Allende’nin kaleminden kıtalara ve nesillere yayılan bir aşk, aidiyet ve kader hikâyesi.