İtalya’da Geçen Kitaplar, Sizi İtalya’ya Götürecek 10 Roman

İtalya’da geçen kitaplar listesinde sizi evinizin rahatlığında İtalya’ya götürecek kitapları sıraladık. Sanatın her dalında örnekleriyle insanı kendine hayran bırakan ülke İtalya’ya hayran kalmamak elde değil. Birbirinden güzel şehirleri, sanata kattıkları, lezzetli yiyecekleri ve genel olarak kültüre etkisiyle İtalya, dünyanın en çok sevilen ülkelerinden biri. Biz de İtalya tutkunuzu İtalya’da geçen kitaplar ile besleyelim istedik. İyi okumalar!

italya'da geçen kitaplar
Photo by Dan Novac on Unsplash

İtalya’da Geçen Kitaplar, Sizi İtalya’ya Götürecek 10 Roman

1- Yetenekli Bay Ripley – Patricia Highsmith

 

Yetenekli Bay Ripley - Patricia Highsmith

Patricia Highsmith’in bütün dünyada okur kitleleri kadar sinemaseverler tarafından da tanınan ve beğenilen ünlü “Ripley” dizisi ilk defa bütün romanlarıyla Türkçede. 1955’te Yetenekli Bay Ripley’yle başlayan serüven, Ripley Yeraltında (1970), Ripley’nin Oyunu (1974), Ripley ve Peşindeki Çocuk (1980) ve Ripley Su Altında’yla (1991) devam etmişti.

Dizinin ilk kitabı Yetenekli Bay Ripley’de, New York’ta yaşayan hırslı, zeki ve kurnaz bir genç olan Tom Ripley’yle tanışıyoruz. Ripley, zengin bir ailenin, aile işlerine sırt çevirmiş oğlu Dickie’yi geri getirmek üzere İtalya’ya gönderilir. Dickie’nin yaşamı onu öylesine cezbeder ki, Dickie gibi olmak, ona yakın olmak arzusu Ripley’de kısa sürede bir takıntıya dönüşür.

Bu takıntı, edebiyat tarihinin en unutulmaz antikahramanlarından birini doğuracaktır. İtalya’da geçen kitaplarda filmini en çok sevdiklerimizden. Filmi için de buraya:Yetenekli Bay Ripley

2- Imprimatur – Rita Monaldi, Francesco Sorti

Imprimatur - Rita Monaldi, Francesco Sorti

11 Eylül 1683 günü, Roma’da bir handa bir Fransız soylusu aniden ölür; akla ilk gelen vebadır ve han içindekilerle derhal karantinaya alınır; böylece dokuz gün dokuz gece sürecek olan gerilim, gizem ve entrika dolu macera başlar.

Dış dünyayla tüm ilişkileri kopan bu han, hem 17. yüzyılda, özellikle Viyana Kuşatması çerçevesinde gelişen olayların tartışıldığı, hem de renkli kişilikler arasında gerilimli olayların yaşandığı bir mekan haline gelir. Sonra ne mi olur? Arka planda uluslararası entrikaların, biyolojik savaşların, din çatışmalarının yer aldığı inişli çıkışlı beklenmedik olaylar silsilesi başlar. Roman, hikayeyle birlikte akan müzik eşliğinde, okuru yeraltı mezarlarına, gizemli dehlizlerdeki simya laboratuvarlarında ve gizli matbaalarda Avrupa’nın kaderini belirleyecek sırlara doğru peşi sıra sürükler.

Papa’nın bir eserin yayımlanabilmesi için verdiği onay anlamına gelen Imprimatur, entrika kurgusu iyi örülmüş, gerçek olaylara dayanan canlı detayları ve arşiv araştırmalarını içeren heyecanlı bir tarihsel roman. Barok Çağ’da müziğin, resmin, tıbbın, gastronominin ve astrolojinin dünyasına bir sürükleniş…

Imprimatur “yenik düşenlere” adanmış bir romandır; bir başka deyişle, tarih içinde yitip gitmiş, iktidarın sesine karşı seslerini duyuramamış kişilere verilmiş bir söz hakkıdır.İtalya’da geçen kitaplardan ilginç bir seçim.

3- Leopar – Giuseppe Tomasi Di Lampedusa

Leopar - Giuseppe Tomasi Di Lampedusa

Bazı eleştirmenler, Leopar’ın yalnız İtalyan değil, dünya edebiyatının bir başyapıtı, 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olduğunu ileri sürer. Roman, Sicilya’da Bourbon Krallığı’nın çöküş yıllarında soylu bir ailenin, özellikle de ailenin reisi Prens Fabrizio Salina’nın yaşamöyküsünü anlatır.

70 yaşına gelmiş, ilginç özellikleri ve uğraşları olan Fabrizio Salina, soylulara özgü dünyanın çöküşüyle birlikte yavaş yavaş ilerleyen kendi çöküşünü de hüzünle yaşar. Israrla sürdürdüğü geleneklerin, içine kapandığı görkemli dünyayı oluşturan öğelerin sessizce kayıp gittiğini, dönüşü olmayan sonun yaklaşmakta olduğunu gözler. Ne var ki, arkadan cıvıl cıvıl bir kuşak gelmekte, onun vaktiyle yaşadığı tüm duyguları, tüm heyecanları başka bir dekor içinde, başka koşullar altında onlar da tüm yoğunluğuyla yaşamaktadır.

Bir yolculuk sırasında rahatsızlanarak, denize bakan bir otel odasında dinlenmeye çekilen prens, mumun alevinin sönmek üzere olduğunu sezinler. Hayatının muhasebesini yapar ve, “Her şeyin olduğu gibi kalmasını istiyorsak her şeyi değiştirmeliyiz,” diye düşünür. Luchino Visconti’nin 1963’te beyazperdeye uyarladığı Leopar, sinema tarihinin başyapıtlarından biri olarak da anılmaktadır.İtalya’da geçen kitaplar denince akla gelen ilk isimlerden.

4- Adınla Çağır Beni – Andre Aciman

4- Adınla Çağır Beni - Andre Aciman

Aşk birden çıkar insanın karşısına, yakalamak ya da ıskalamak size kalmış. Bazen “aşk” olduğunu anlamazsınız, bazen de anlasanız bile onu tutmak, kendinize saklamak zordur. 

Adınla Çağır Beni delikanlılık çağındaki bir gençle, ailesinin yazlığında kısa süreliğine kalmaya gelen bir konuk arasında gelişen beklenmedik, bir o kadar da güçlü aşkın öyküsü. Sevdiği kişiyi sadece bedeninin değil ruhunun da bir parçası kılmanın etkileyici bir tasviri. 

Saf tutkunun dönüştürücü etkisini olağanüstü bir üslupla kaleme alan André Aciman, iki erkeğin gözlerinden kalplerine akan bir aşkı okura yaşatıyor.

2017 yılında Luca Guadagnino yönetmenliğinde sinemaya da uyarlanarak eleştirmenlerden ve izleyiciden tam not alan Adınla Çağır Beni, ince detaylarıyla insanı saran bir roman.İtalya’da geçen kitaplarda favorimiz.

5- Manzaralı Bir Oda – E. M. Forster

Manzaralı Bir Oda - E. M. Forster

İtalya’da geçen kitaplarda bir İngiliz yazarın romanı. Manzaralı Bir Oda, E.M. Forster’ın uzak kültürlere seyahatin insan psikolojisi üstündeki etkilerini işleyen romanları arasında zarafetiyle istisnai bir eser. Orta sınıf İngiliz kadınların daha özgür hayatlar sürmeye başladıkları 20. yüzyıl başında kuzeni Charlotte Bartlett ile İtalya turuna çıkan Lucy Honeychurch, Floransa’daki Bertolini Pansiyonu’nda yeni insanlarla ve “manzaralı bir oda”yla tanışır. Lucy ve beraberindekilerin İtalya turu farklı bir kültürün yanı sıra yeni bireyler ve deneyimlerle tanıştıkları bir öğrenme ve sorgulama sürecine dönüşür. Mekân değişikliği Lucy Honeychurch’ü hayatıyla ilgili önemli kararlar almaya sevk eder. İyilik ve kötülük, kabalık ve zarafet, aşk ve evlilik, bencillik ve özveri gibi kavramları yeni baştan sorgulatan Manzaralı Bir Oda, insanlığın temel meselelerine ilişkin zarif bir “manzara” resmi.

“Manzaralı Bir Oda’da dünyanın iyiliğe mi, yoksa kötülüğe mi ait bir yer olduğuna dair derin ve önemli bir tartışma yürütülür.”

6- Silahlara Veda – Ernest Hemingway

Silahlara Veda - Ernest Hemingway

Silahlara Veda, Hemingway’in en önemli romanlarından biridir. Bu eserde sıcak savaşın ortasında iki genç insan hem kendi sevgi dolu dünyalarında, hem de savaşın her şeyi yerle bir eden acımasız dünyasında yaşarlar; bütün zorlukları aşarlar sevgileriyle. Bir yanda insanı yok eden savaş, bir yanda insanı insan yapan sevgi… Yaşama sevinci… Bu çelişkili yaşam içinde bu iki insanı çeke sürükleye götüren olaylar… Romanı en güzel savaş romanlarından biri yapan bir sonuç.

Tüm zamanların ilk yüz romanı arasında gösterilen Silahlara Veda savaşlara, aşklara, dünyaya bakışınızı değiştirecek bir roman.İtalya’da geçen kitaplar arasında bir klasik.

7- Gülün Adı – Umberto Eco

Gülün Adı - Umberto Eco

Umberto Eco’nun 1980’de yayımlanan dev romanı Gülün Adı, çağdaş klasikler arasında yerini çoktan aldı. Çok katmanlı bir yapıt olan bu romanda, 1327’de İtalya’daki bir manastırda geçen bir cinayet soruşturması anlatılıyor. Dünyanın belli başlı tüm dillerine çevrilen Gülün Adı yayımlanışının üzerinden 21 yıl geçtikten sonra, yazarı tarafından yeniden ele alındı; bazı bölümler eklendi, bazı bölümler çıkarıldı. Gülün Adı’nın bu yeni bir soluk kazanmış olan formunda, yine kendinizi XIV. yüzyıl Avrupa’sının dinsel entrikalarının ortasında bulacak, gizemli bir öykünün labirentlerinde din ve bilimin çatışmasını izleyeceksiniz. 

Günümüz edebiyatına bambaşka bir soluk getiren, yepyeni bir türün kapılarını açan Gülün Adı, hem Ortaçağ Hıristiyan dünyasını derinliğine irdeleyen bir tarihsel roman hem de büyük bir ustalıkla kurulmuş, soluk soluğa okunan bir polisiye öykü. İtalya’da geçen kitaplar arasında dolu dolu bir polisiye.

8- Venüs’ün Doğuşu – Sarah Dunant

Venüs'ün Doğuşu - Sarah Dunant

Zengin bir kumaş tüccarının kızı olan Alessandra Cecchi henüz on beş yaşına girmemiş genç bir kızdır. Bir Rönesans çocuğu olan Alessandra, yaşıtlarının çok üstünde bir zekaya sahiptir ve en büyük tutkusu da resim yapmaktır.

Babası, Floransa’daki saraylarının şapelinin duvarlarını süslemesi için Kuzey Avrupa’dan bir ressam getirtir. Alessandra, eve gelen ressama ve çizimlerine hayran olur.

Bu arada Floransa aşırı dinci Savonarola’nın yükselişine tanıklık etmektedir. Ne var ki, Alessandra’nın Floransa’sında Medicilerin ön ayak olduğu lüks, göz kamaştırıcı sanatsal etkinlikler ve bilimsel çalışmalar vardır. Ama genç kız, Svonarola’nın milislerinin yaşattığı şiddet ve acımasızlık dolu dünyada sıkışıp kalır.

Venüs’ün Doğuşu, Floransa’nın en dramatik devrinde geçen; sanat, din, güç ve ihtiras temalarıyla örülmüş bir aşk hikayesidir.İtalya’da geçen kitaplar sanatsız olmazdı elbette.

9- Asal Sayıların Yalnızlığı – Paolo Giordano

italya'da geçen kitaplar

Asal sayılar yalnızdır; sadece kendilerine ve bire bölünebilirler; asla eşlerini bulamazlar. Alice ve Mattia da çocukluk travmalarının gölgesinde yaşarken yapayalnızlar.

Alice, ölümden döndüğü kayak kazasının izlerini taşır, Mattia da engelli kız kardeşinin kayboluşuyla ilgili suçluluk duygusunu. İki genç birbirlerinin yaralı ruhlarının derinlerine inerler.
Büyüdükçe anlarlar ki kaderleri bağlanmış, sadece kendilerine ve birbirlerine bölünebiliyorlar. Yalnızlığa, sevgiye ve çocuklukta yaşananların ağırlığına dair olağanüstü bir hikaye.İtalya’da geçen kitaplarda ilginç bir seçim.

“İtalya’nın en prestijli ödülü Premio Strega’yı kazanan genç yazardan yürek burkan bir roman… Göz kamaştırıcı bir başarı.”

10- Suyun Şekli Komiser Montalbano Serisi 1 – Andrea Camilleri

Suyun Şekli Komiser Montalbano Serisi 1 - Andrea Camilleri

Mutlaka okumanız gereken 50 polisiye yazarından biri,
İtalyan polisiyesinin ustası Andrea Camilleri.
 
Andrea Camilleri ile bütünleşmiş, tüm dünyada tanınan bir komiser, Salvo Montalbano.
 
Komiser Montalbano serisinin ilk kitabı Suyun Şekli’nde Camilleri, İtalya ve Sicilya’nın gerçekliğine ayna tutuyor. Roman, İtalyan top­lumunun ataletine, kurumların yozlaşmasına ve yerleşik düzenin devam etmesine karşı gözü kapalı takınılan top­lumsal tavrın bir eleştirisi. Montalbano’nun derdi, ne bireysel bir adalet anlayışı ne de keskin bir sonuca ulaşmak. Her ne kadar kimi zaman toplum tarafından, kimi zaman üstleri, hatta mağdurlar tarafından istenmese dahi Montalbano gerçe­ğin peşinde koşuyor.
 
İtalya’nın karmaşık politi­ka-kilise-mafya üçgeninde şekillenen yapısını öğrenmek ve daha da önemlisi, İtalyan polisiyesinin efsane yazarla­rından Andrea Camilleri ile tanışmak isteyenler için…
 
Andrea Camilleri’nin tüm dünyada çok okunan Komiser Montalbano serisi, kronolojik sırayla ilk kez Türkçede!İtalya’da geçen kitaplardan bahsedip de Camilleri anmamak olmaz!

Sizin İtalya‘da geçen kitaplar listesine eklemek isteyeceğiniz romanlar var mı? Biliyoruzİtalya’da geçen kitaplar denince akla bir sürü yazar geliyor, sevdiklerinizi paylaşırsanız mutlu oluruz!

İtalya’da geçen kitaplar yazısını konuk yazar Ayça Aleyna yazdı.

Menüye dön