İki Kız Kardeş Edith Wharton’ın Mihenk Taşı ve Masumiyet Çağı‘dan sonra okuduğum üçüncü kitabı oldu. Bir oturuşta okuyabileceğiniz, hayli keyifli bir kitap bu. Edith Wharton seviyorsanız zaten çok hoşunuza gidecektir ancak yazarla yeni tanışıyorsanız da çok kısa olduğundan yazar hakkında size kısa ve öz bir bilgi verebilir diye düşünüyorum. Kitap yazın yolda, plajda ya da bir yerlerde bir şeyleri beklerken okunacak bir kitap arayan herkes için nefis bir seçim olabilir ancak özellikle kız kardeşi olan insanların okuduklarında çok şey hissedecekleri bir kitap bu.
İki Kız Kardeş New York’ta birlikte dükkan işleten ve aynı evde birlikte yaşayan iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Günlerini aynı şeyleri yaparak, çalışarak ve para biriktirmeye çalışarak geçiren bu iki kardeşin hayatı bir saat ile değişiveriyor. Saati satın aldıkları dükkanın sahibi olan adam, kızların oldukça tekdüze olan hayatlarına bir anda karışıveriyor ve her şey bir daha asla aynı olamayacak şekilde değişmeye başlıyor. Romanda yoksulluk, kardeşlik, aşk, yalnızlık gibi birçok konu işleniyor. Hızlıca okunabilecek, insanı yormayan o güzel kitaplardan bu. Keyifle!
Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: İki Kız Kardeş – Edith Wharton
İki Kız Kardeş’te, Amerikan edebiyatının klasikleşmiş yazarlarından Edith Wharton, 20. yüzyıl başlarındaki Amerika’nın yoksul çevrelerine bir pencere açıyor. Ann Eliza ve Evelina Bunner, mütevazı dükkânlarında çalışarak hayata tutunmaya çalışan iki kardeştir. Birbirinin aynı renksiz geçen günleri, satın aldıkları bir saatle birlikte bambaşka bir yöne çevrilir. Alman göçmeni olan saat ustası Ramy, iki kardeşin hayatlarının altüst edecek, kaçınılmaz ve trajik bir sonun temellerini atacaktır. Amerika’nın kent yaşamının ve toplum düzeninin fon oluşturduğu bu küçük roman, başkahramanları dışında çizdiği yan karakterlerle de klasik edebiyatın önemli örneklerinden biri sayılıyor.
Wharton, İki Kız Kardeş’te fedakâr davranışın ironik bir şekilde trajediyle sonuçlanmasını işlemiştir. Edith Wharton bir zamanlar, “Hayat, soyut ilkelerle ilgili değildir ancak kader, eski geleneklere, eski inançlara, eski trajedilere ve eski hatalara verdiğimiz tavizler ve zavallı uzlaşmaların birbirinin arkasından gelmesidir,” diye yazmıştı.
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2016 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2016 boyunca birlikte yirmi enfes kitap okuyalım!