Hiroşima Sevgilim ile ilk kez bir senaryo okumuş oldum. Hemen belirtmem gerekir ki gayet fantastik bir deneyimmiş. Ancak sanırım bu özellikle Hiroşima Sevgilim’in gücünden kaynaklanıyor. Yoksa kurgu okumaya bu kadar alışmış bir insan olarak diğer senaryoları çok sever miyim emin değilim. Ancak iyi yazılmış ve insana hemen ulaşabilen her şey gibi, Hiroşima Sevgilim bir senaryo olmaktan çok öteye gidiyor.
Hiroşima Sevgilim, Hiroshima mon amour
Marguerite Duras karakterleri öyle bir canlandırıyor ki gözünüzde, hemen onların yanında gibi hissediyorsunuz kitabı okurken. Geçmişi, kaybı ve aşkı birbiri içine geçmiş şekilde pürüzsüzce anlatıyor. Özellikle kadın karakterin okuyanları çok etkileyeceğine eminim. Kelimelerinin ağırlığı altında ezilirken, onun dile getiremediklerinden daha çok üzüleceksiniz. Özellikle kitabın sonundaki Ekler kısmını okurken çok etkileneceğinizden eminim. Ben uzun zamandır bir kitap okurken bu kadar üzüldüğümü hatırlamıyorum aslını isterseniz. Yaşanan olaylar insanı derinden yaralıyor. Bağıra çağıra isyan ettirip, her şeye lanet ettiriyor. 1959 yapımı filmi izlemeden önce (ki filmin de efsane olduğunu çoğu yerden duyabilirsiniz, başka türlüsünü de pek beklemiyordum zaten) bu küçük senaryoyu okuyun derim. Her şeyi daha net görecek ve en önemlisi de daha çok zevk alacaksınız. Bir insanın yıkımı nasıl anlatılır, bir karakterle okur nasıl özdeşleştirilir belki de bu kitaptan öğreneceksiniz. Mutlaka okuyun derim.
Tanıtım yazısı:
Kadın, Fransa’ya dönmeden bir gün önce bir Japon erkekle karşılaşır. Aralarında kısacık bir aşk yaşanır. Alain Resnais’nin yönettiği “Hiroşima Sevgilim” adlı filmin başında kadınla erkeği görmeyiz. Önce, Hiroşima’ya atılan atom bombasıyla başları; kalçaları kopmuş gövdelerin bir ölüm ya da aşk çırpınışı içinde oldukları seçilir. Bu parçalanmış, tanınmaz gövdelerden yavaş yavaş kadınla erkeğin gövdeleri belirir: Çıplak; yumuşak. Hiroşima’dan söz etmektedirler. Bu başlangıç, hepimizin bildiği korkunç Hiroşima gerçeğinin gözümüzün önünden geçmesi, bu insanlık ayıbının bir otel odasında, hem de saygısızca anılması bile bile yapılmış bir sahnedir. İnsan her yerde konuşabilir Hiroşima’yı; bir otel yatağında, kaçamak bir sevişme sırasında bile. İki sevgilinin sevişen bedenleri bize acı gerçeği sanki unutturur. Çünkü asıl ayıp ve çirkin olan Hiroşima gerçeğidir. Marguerite Duras, bu kitabında, ancak delilikle, çığlıklarla yatıştırılabilecek bir acıyı dile getiriyor. Nevers’de, sevdiği adamın ölüsünün yanında saçları kazınan, o olayın anısıyla yaşamaya mahkum edilen genç Fransız kadınının yaşadığı yıkım, Hiroşima’nın yıkımında tam karşılığını buluyor.
Buradan satın alın: Marguerite Duras – Hiroşima Sevgilim
Bu kitapla ne içilir: Bir şey içmeseniz daha iyi olur diye düşünüyorum.
Bu kitapla ne dinlenir: Hiroşima Sevgilim Soundtrack
Kitap yorumu ilk olarak Can’la Bir Sene‘de yayımlanmıştır.