Gözümüz Neden Doymaz Melanie Mühl ve Diana Von Kopp‘un birlikte yazdıkları yeme içme alışkanlıklarımıza dair bir kitap. Son dönemde beslenme ve rejim üzerine bolca okuduğumu fark etmişsinizdir. İşin sadece bu kısmıyla kalmayıp biraz da psikolojik tarafını incelemek istedim. Bu kitap ise hayli hafif bir okuma sunuyor okura.

Gözümüz Neden Doymaz çoğunu bildiğim ancak günlük hayatta hayata geçirmediğim birçok şeyi hatırlattı bana. Örneğin kafamız dağınıkken ya da sinirliyken yemek yemememiz gerekiyor. Televizyon izlerken yemek yemek çok eğlenceli olsa da insana hiç faydası yok. Bir de elbette doyduğumuzu ancak yirmi dakika sonra idrak edebiliyoruz çünkü hormonlar beyne ancak ulaşıyor. Dolayısıyla tam olarak doymadan sofradan kalkmak gerekiyor.
Bir de bilmediğim ve zihnimi açan yeni bilgilere de rastladım. Eğer anneler yemek seçen çocuklar istemiyorlarsa hamilelikleri ve emzirme dönemleri boyunca çok çeşitli yiyecekler yemeliler. Bir de kırmızı renkte bir tabak iştahı azaltıyormuş. Kırmızı bir tabak alıp da denemedim ancak en azından tatlıları kırmızı tabakta tüketmek için çok sebebimiz var.
Bölümler kısa kısa ve anlatım da eğlenceli sayılabilir. Konuya derinlemesine girmek istemiyor fakat yine de bir şeyler öğrenmek istiyorsanız çok sevebilirsiniz. Keyifle!
Hazır buradayken şu kitaba da göz atabilirsiniz: Besin Paradoksu – Steven R. Gundry

The Kitap’tan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Gözümüz Neden Doymaz – Mühl & Kopp
Yaşadığımız yüzyılda yemekle olan ilişkimiz günden güne değişmektedir. Oradan buradan duyulan çeşitli diyetler, farklı yeme alışkanlıkları ve seçimler sonucunda temelde çok basit olan bu ilişki gittikçe daha karmaşık bir hâl almıştır. Bazılarımız yemek yemeyi son derece anlamsal bir hâle getirirken bazılarımız sırf karnımızı doyurmak adına aceleyle bir şeyler atıştırmakla yetiniriz. Ancak birçoğumuz yemek yemenin aslında bir sanat olduğunu ne düşünür ne de biliriz.
Nasıl, nerede ve ne yediğinizin kişiliğinizle ilgili ipuçları verebileceğini hatta bazı püf noktalara dikkat ederek insanları etkileyebileceğinizi bile biliyor muydunuz? Peki ya yemeğinizin servis edildiği tabak çanakların dahi yemekle ilgili kararlarınızı etkileyebileceğini? Veya yemek söz konusu olduğunda farklı duyuların işin içine girerek nasıl lezzet deneyimimizi farklılaştırdığını?
Elinizde tuttuğunuz bu kitap, yemek yemeyi sıradan günlük bir davranış olmaktan çıkartarak arkasında yatanları ve bu bilgileri gündelik hayatınıza nasıl akılcı bir şekilde kullanabileceğinizi göstermektedir.