Gölgeler ve Hayaller Şehrinde – Murat Gülsoy

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde Murat Gülsoy’un okuduğum ilk kitabı oldu. Açıkçası etrafımdaki hiç kimse Murat Gülsoy okumadığından yazara pek ilgi duymamıştım ancak bu kitabı okurken ister istemez biraz araştırma yapınca ülkemizde çok popüler olduğunu gördüm. Gelin görün ki bu kitabı beklentilerimin çok altında kaldı.

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde çok güzel bir hikaye anlatan; romantik, tarihi ve cezbedici bir kitap. Eski İstanbul’u okurken cazibesine kapılmamak hiçbir kitapta mümkün değil diye düşünüyorum. Ne kadar büyülü, ne kadar efsanevi bir şehirmiş! Aslında kitap beklentilerimin altındaydı ama siz de eski İstanbul hakkında okumayı seviyorsanız bu kitabı hemen önereyim çünkü yazarın betimlemeleri gerçekten okumaya değer; insanı alıp götürüyor. Beni hayal kırıklığına uğratanlar ise karakterlerdi. Bazıları hayli gereksiz ve çok zorlama hissettirdi ne yazık ki. Sanki olmasalarmış kitap çok daha güzel olabilirmiş. Neyse size daha fazlasını anlatmayayım. Yine de bir göz atın derim. Keyifle!

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde - Murat Gülsoy

Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Gölgeler ve Hayaller Şehrinde – Murat Gülsoy

Buraya ait olamamaktan yoruldum. Ama gidemiyorum da… Paris’e de ait değilim çünkü. Charles, Marcel, Evelyn, Margaret, hepsi başka bir yere ait olmanın güveniyle istedikleri yere gidebiliyorlar. Gittikleri yerde de durmayacaklar belli ki. Ben onlara benzesem de onlardan biri değilim. Acı bir tecrübe. Hayaletlerin niçin kimi binalarda hapis kaldığını şimdi anladım. Ben ve benim gibiler bu şehrin hayaletleri. Melez mahluklar. Onlarsa seyyah. Çoktan bitmiş bir hikâyeyi tekrar yaşamak isteyen eğlence düşkünleri. Onlara boşuna kızdım Alex. Ateşe verdim her yeri. Öfkem kendimeydi, biliyorum. Hiçbir yer yok benim için. Onları kıskanıyorum. Kendinden emin insanları. Herkesin bir evi, bir toprağı var. Ben gökyüzünde uçan kimsesiz bir tohumum. Bütün rahimler ölü benim için.

Meşrutiyetin ilanından sonra bir Fransız gazetesi Türkiye’de olup bitenleri ilk kaynaktan öğrenmek için İstanbul’a muhabir göndermeye karar verir. Türk asıllı bir Fransız gazeteci bu işe talip olur ve köklerinin bulunduğu şehre, İstanbul’a doğru yola çıkar.

Gölgeler ve Hayaller Şehrinde, Osmanlı’nın bu çalkantılı dönemindeki toplumsal histerinin romanı. Yabancı kaldığı ülkesinde olan biteni yabancılara rapor eden bir Türk’ün, bir yandan Osmanlı toplumunun akıl tutulmasını gözlemlerken bir yandan da kendi geçmişiyle yüzleşmesinin hikâyesi.

Menüye dön