Gökçe Esen’in yazdığı Uçlarda Gezintiler, Tourette Sendromuyla Yaşamak adlı kitap, şöyle bir karıştırırken içindeki resimlere gözümün takılmasıyla ilgimi çekti. Tourette sendromunu önceden duymuş olsam da hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve aslında öğrenmek de istemiyordum. Aman hastalık anlatan bir kitap ne kadar “okunabilir” ki diye düşünmüştüm ki, Gökçe Esen tatlı tatlı girdi kanıma, bir oturuşta bitirdim kitabı. Öncelikle kitabın dili çok keyifli, su gibi akıyor. Konu karışık olmasına rağmen örneklerle o kadar hoş bir şekilde anlatılmış ki elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Bir de tabii, yazarın oğlu Kağan’ın yazdıkları ve çizdikleri karşısında derin derin düşünüyor insan. Bu kitabı, Tourette sendromlu yakınları olanlardan ziyade hepimiz okumalıyız aslında. Büyük bir farkındalık yaratmasının yanı sıra, bolca da düşündürüyor dediğim gibi. Gökçe Hanım’ın sabrı, o kocaman sevgisi ve gücünü gördükçe de aşılamaycak yol olmadığını anlıyor insan. Kitap bittiğinde kendimi çok iyi hissediyordum, sizin de ihtiyacınız varsa ilaç gibi gelecek eminim. Şimdiden keyifli okumalar.
Pan Yayınları‘ndan çıkan kitabın tanıtım yazsını aşağıda okuyabilir, kitabı buradan satın alabilirsiniz.
Oliver Sacks, yaklaşık bin kişiden birinde Tourette Sendromu görüldüğünü söylüyor. Bu kaba bir hesap, Türkiye’de 70.000 Tourette Sendromlunun var olduğunu gösterir. Oysa bu sendrom toplumumuzda pek bilinmemektedir.
Sizin de çocuğunuzda tikler varsa, ona obsessif-kompulsif ve/veya hiperaktivite tanısı konmuşsa veya öğretmenleri tarafından çok yaramaz olduğu defalarca vurgulanmışsa bu kitabı okuyun. Tourette Sendromuyla yaşayan ve üniversitede istediği fakülteden başarıyla mezun olan bir gencin gerçek yaşam öyküsüne şahit olacaksınız.