Çok öykü okuyan bir insan değilim. Farketmişsinizdir, blogda da öykülere dair çok az sayıda yazı vardır. Ancak bazen öyle öykü kitapları geçiyor ki elime, öykü sevmemek ne demek diye kızıyorum kendime. Etgar Keret, ilk defa okuduğum ve bundan sonra da yakın takipte olacağım inanılmaz bir yazar. Yakın zamanda diğer öykü kitabını da muhakkak okuyup yazacağım.
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü en çok Kneller’in Mutlu Kampı adlı öyküsüyle vurdu beni. Sonra gördüm ki en sevdiğim filmlerden biri olan Wristcutters: A Love Story bu öyküden esinlenilerek yazılmış zaten. Etgar Keret, değişik bir düşünce yapısına sahip, renkli bir yazar. Sadece yazmakla kalmayıp filmler de çeken, üretken ve hayli başarılı bir adam. Bol bol tüketmek lazım, es geçmemek lazım. Böylesi çok nadir çıkıyor zamanımızda, kıymetini bilip okuyalım.

Siren Yayınları‘ndan çıkan kitabın tanıtım metnini aşağıda bulabilir, kitabı buradan satın alabilirsiniz. Keyfile!
Orta Doğu’nun en parlak yıldızı olarak nitelenen Etgar Keret’ten soluk soluğa okunacak bir kara mizah şaheseri: TANRI OLMAK İSTEYEN OTOBÜS ŞOFÖRÜ!
Prensip sahibi olduğundan otobüsünü asla bekletmeyen bir şoför, Interpol’ün peşine düştüğü küçük bir kız kılığına girmiş bir cüce, cehennem kapısındaki küçük delikten yakınlardaki bir kasabaya inen insanlar, sadece intihar edenlerin gittiği ve içinde yaşadığımızdan pek farkı olmayan sıkıcı bir öbür dünya, merhamet sahibi bir tetikçi ve merhametsiz bir Tanrı… Keret’in dünyası hareketi, oyunbazlığı ve hayalle gerçeği incelikle kaynaştırmasıyla benzersiz bir okuma tecrübesi sunuyor. Günümüz insanının hayatının sıradan kesitlerini zarif dokunuşlarla bileyerek gerçekliğin sınırlarını yeniden tanımlayan bu ironi ve mizah yüklü, keskin öyküler sayfalara sığmamaya, okuyanların zihinlerine kancalar atmaya fena halde niyetli.
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü; tuhaf, iddialı ve bangır bangır sesiyle kolay kolay unutulmayacak bir kitap.