Ela Gözlü Pars Celile Osman Balcıgil’in en popüler ve benim de okuduğum ilk romanı. Bu kitap normalde ilgimi çekecek bir kitap değil ancak bir arkadaşımın annesi kitabı özellikle benim için Belçika’dan gönderdiği için okumasam olmazdı elbette. Osman Balcıgil gazeteci, televizyoncu ve yazardır. Bu kitabında gazeteci kimliği ile tarih sevgisi bir araya gelmiş diyebilirim. Nazım Hikmet, Celile Hanım, Oktay Rifat, Yahya Kemal üzerine bir şeyler okumak istiyorsanız bu kitabı çok sevebilirsiniz.
Ela Gözlü Pars Celile, gücünü tamamen enfes bir karaktere sahip Celile Hanım’dan alıyor. Osmanlı’nın ilk kadın nü ressamı olan Celile Hanım Nazım Hikmet’in annesi, Yahya Kemal’in sevgilisi ve Oktay Rifat’ın da teyzesidir. Nazım Hikmet böyle bir valideye sahip olmasa yine Nazım Hikmet olur muydu diye düşünmeden edemedim. Celile Hanım çok güçlü, karakterli, çekici ve zeki bir kadın. Hakkında daha çok şey öğrenmek isteyeceğiniz insanlar arasına giriverecek bu kitaptan sonra. Yahya Kemal’in şiirlerine ise bambaşka bir gözle bakacaksınız. İyi mi kötü mü bilemeyeceğim… Kitap gayet basit bir dille yazılmış, çok hızlı bir şekilde okunuyor. Edebi açıdan sizi çok tatmin edebilecek bir kitap değil, böyle bir beklentiniz olmasın derim. Ancak okuyacak rahat bir atıştırmalık arıyorsanız hoşunuza gidebilir. Keyifle!
Destek Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Ela Gözlü Pars Celile – Osman Balcıgil
Osmanlı’nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro’nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma’da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı. Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu… Korku nedir hiç bilmedi! Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal’e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. “Ela gözlü pars” diye şiirler yazdı ünlü şair onun için. Güzel kadın, hayatında ilk kez bulutların üzerinde uçtuğunu düşündü. Aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı. Çok üzüldü, kahroldu ama yıkılmadı ela gözlü pars. Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile! Oğlu Nâzım Hikmet yirmi sekiz yıllık hapis cezasının on ikinci yılında ölüm orucuna başlayınca, bir panter gibi ileri atıldı ve büyük şairi, ölümün kıyısından çekip aldı. Bir solukta okuyacaksınız. Tıpkı öteki Osman Balcıgil romanlarını okuduğunuz gibi…