Derinin Altında Michel Faber’in Cesaret Beşlisi adlı kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı ve sanırım son kitabı da olmayacak. Yazarın o ilginç dünyasını Derinin Altında ile çok daha iyi gördüm diyebilirim. Okudukça insanı kendi dünyasında kaybolmaya zorlayan yazarlardan Michel Faber. İnsan tereddüt etse de uzak duramıyor.
Derinin Altında gerçekten sürprizlerle dolu bir kitap. Bir şeylerin patlamak üzere giderek büyüdüğünü hissediyor ama tam olarak da emin olamıyorsunuz. Sonra küçük küçük ipuçları beliriyor ve nihayet kesin bir yargıya varabiliyorsunuz. Ancak hemen belirteyim Michel Faber okuru rahatlatma endişesi olan bir yazar değil. Kitap da zaten tüm güzelliğini etrafında dönüp durduğu gizemden alıyor. Bu gizem öyle hemen ortaya çıkmasa da insanda beklemenin aslında güzel bir şey olabileceğini hissini uyandırmıyor da değil. Isserley ise son zamanlarda okuduğum en ilginç karakterlerden. Kitap hakkında spoiler vermeden konuşmak biraz zor olduğundan en iyisi alın da okuyun diyeceğim. Filmi izlemediyseniz lütfen izlemeyin ve önce kitabı okuyun. Sonrasında filmi seyrederken kafanızda canlandırdığınız karakterlerin nasıl olduğunu görmek gerçekten hem çok keyifli hem de “ilginç” bir deneyim olacak. Keyifle!
Kitabın ilk cümlesi: ISSERLEY, otostopçuyu gördüğünde önce durmayıp önünden geçer, adamı kafasında ölçüp biçmek için zaman kazanırdı.
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Derinin Altında – Michel Faber
Yolda gördüğü yalnızca belirli özelliklere sahip otostopçu erkekleri arabasına alan bir kadın ve olağanüstü Kuzey İskoçya manzaraları eşliğinde gittikçe karmaşıklaşan bir olay örgüsü… Direksiyondaki Isserley her bir otostopçuyla sohbetinde önümüze yeni ipuçları çıkardığı halde başlangıçta net gözüken her şey gittikçe muğlaklaşıyor. Isserley aslında neyin peşinde?
Britanya’nın en saygın ödüllerinden Whitbread finalisti Derinin Altında’da, Michel Faber’ın doğayı bir yabancının gözlerinden anlatarak ve insanı kurban sandalyesine oturtarak kurduğu gizemli ağın altında insan-doğa ilişkisine dair çarpıcı bir hiciv yatıyor. Derinin Altında, ‘insanın’ kulağına fısıldadıklarıyla hem insanlık hem de gereğinden fazla kanıksadığı doğa hakkında düşünmeye çağırıyor bizi: İnsanın derisinin altında yatan şeyler hayvanınkinden ne kadar farklı?
Bu kitap A’dan Z’ye *Sel okuma projesinden, siz de katılın!