Colum McCann – Let The Great World Spin

2009 National Book Award kazananı Let The Great World Spin, ne hikmetse bir türlü bulamadığım ve bir gece Nişantaşı D&R’da saçma sapan raflar arasına sıkışmış halde bulabildiğim bir kitaptı. Bulmak için yırtındığım kitapların genelinde olduğu gibi, bu kitabı da ne yazık ki çok sevemedim.

Colum McCann - Let The Great World Spin

Okurken de düşündüğüm gibi galiba bu kitabı sevebilmem için yaşlanmam gerekiyor. Yaş almam gerekiyor çünkü gerçekten çok sıkıldım. Oldukça oturaklı ve birbirine geçmiş hikayelerden oluşan bu kitap, ne yazık ki bana yeteri kadar dokunamadı. Colum McCann’in kelimeleri, cümleleri, durumları tekrar tekrar yazarak olayın derinliğini ya da sürekliliğini ortaya koyma çabası beni o kadar gerdi ve paragrafları atlamama neden oldu ki, konudan çıkıp bambaşka düşüncelere daldığımdan, aynı sayfayı tekrar okumak zorunda kaldım. Bu uzun zamandır başıma gelmiyordu, kendimi çok zorladım yani bu kitabı okumak için. Yazarın başka bir kitabını okuyup da sevdiyseniz bir göz atın derim ancak ben bir daha okuyacağımı sanmıyorum. Ben kitabın orijinalini okumuştum ancak dilimize de çevrilmiş. Belki çevrilince daha okunabilir olmuştur bilemiyorum.

mccann

Kimler okusun?

45 yaş üstü insanlar.

Kimler okumasın?

Birbirine geçen hikayeleri sevmeyenler, her bölümde başka bir olay okumak istemeyenler…

Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Colum McCann – Let The Great World Spin

1974’ün Ağustos ayında sıcak bir New York sabahı. Manhattan sokaklarında toplanan insanlar nefeslerini tutmuş, İkiz Kuleler’in tepesinde gerçekleşmekte olan küçük bir mucizeyi, korsan bir cambazlık gösterisini seyrediyorlar. Bu olaya şahit olan sıradan insanların iç içe geçen kişisel öyküleri Dönsün Koca Dünya’nın asıl konusu: Bronx’ta fahişelerle aynı binada yaşayan genç ve radikal bir İrlandalı rahip, çocuklarını Vietnam savaşında kaybetmiş, acılarına teselli arayan anneler, ölümlü bir araba kazasına karışan uyuşturucu bağımlısı genç bir kadın sanatçı, düşkünler, terk edilmişler ve toplumsal güvenlik ağının çatlaklarından sızan hayatlar. Colum McCann, 70’ler New York’unun kaosunda ayrı hayatlar sürdüren insanların birbirine dokunan öyküleri üzerinden kent yaşamını acısı ve güzelliğiyle içtenlikle anlatırken, dünyaya ve insanlığa dair dokunaklı ve cesur bir panorama sunuyor.

“Son yılların en heyecan verici ve en derin romanlarından biri.”
-New York Times-

“Colum McCann’ı günümüz yazarları arasında en ön sıraya koyan, harika bir roman.”
-The Observer-

← Önceki yazı
Menüye dön