Clichy’de Sessiz Günler Henry Miller’ın Yengeç Dönencesi‘nden sonra okuduğum ikinci kitabı oldu. Aynen Yengeç Dönencesi’nde olduğu gibi her sayfada hayran kaldım Mller’a. Bu zamana kadar yasaklanmış tüm kitaplar gibi insanı cezbeden bir kitap bu. Okudukça okumak isteyeceksiniz.
Clichy’de Sessiz Günler ne kadar uzun zaman önce yazılmış olursa olsun okunduğunda sanki daha dün yazılmış gibi hissettiriyor. Henry Miller’ın o eşsiz dili Avi Pardo’nun efsane çevirisiyle birleşince de dilimizde okunabilecek en kışkırtıcı kitaplardan biri çıkmış ortaya. Beş parasız ve fakat hayatından gayet memnun Miller’ı arkadaşı Carl’ı sokak sokak takip edecek, konuştuklarına ve yaptıklarına hayret edeceksiniz. İçinizden bir ses keşke bu kadar cesur olabilseydim, keşke ben de aynen bunlar gibi olabilseydim diyecek. Salaş barlarda körkütük sarhoş olana kadar içmek, akıllısı delisi sokak kadınlarıyla, orospularla yatıp kalkmak neden size bu kadar çekici gelecek bir türlü anlamayacaksınız. (Yani en azından olayların gidişatına alışana kadar.) Miller aklınızı başınızdan alıverecek. Daha önce hiç Henry Mller okumadıysanız sanırım bu kitap yazarın dehasına hayran kalmak için güzel bir başlangıç olabilir. Bir de arka plandaki edebi tartışmalara kulağınız açık olsun derim, çok hoşunuza gidecek. Keyifle ve mutlaka!
“O kadar celallenmiştim ki bir rahibenin ırzına geçebilirdim.”
Siren Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Clichy’de Sessiz Günler – Henry Miller
Henry Miller’dan kışkırtıcı ve cesur bir metin: Clichy’de Sessiz Günler.
Çağdaş edebiyatın büyük ustası, uygarlık yalanları karşısında kahkahalarla gülüyor ve zamanın çarkları, insanların yaşamasına ya da ölmesine aldırmaksızın, ısrarla dönüyor. Miller’ın Paris yıllarından yansımalar barındıran Clichy’de Sessiz Günler, yaşam denen döngünün tüm hilelerini bir bir sayıp döküyor. Dünya kendi mezarını kazmakla meşgulken hayatın tadını çıkarmanın, gerçekleri kuytu sokak köşelerinde, pespaye otel odalarında ve yüreğin derinliklerinde aramanın öyküleri, kaybedecek hiçbir şeyi olmadan yaşamanın kitabını yazmış bu büyük yazarın kaleminde devleşiyor.
Zamanın sarmalı bizi bilinmezlere doğru çekerken, Henry Miller isyankâr şarkılarını söylemeye devam ediyor… Uygarlığın kokuşmuşluğu karşısında hazları, hüzünleri ve tek silahı olan sözcükleriyle.
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2016 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2016 boyunca birlikte yirmi enfes kitap okuyalım!