Boğa Güreşçisinin Adı en sevdiğim yazarlardan Luis Sepúlveda’nın okuduğum en karanlık kitabı oldu. Ben her ne kadar karanlık kitaplardan uzaklaştıysam da, Sepúlveda’nın ne kadar iyi bir yazar olduğu kitaptaki her satırdan belli oluyor. Zevkle ve çok kısa sürede okudum bu kitabı, eminim siz de daha tadına varamadan bitireceksiniz.

Boğa Güreşçisinin Adı, Nazilerden çalınan altın para koleksiyonunun peşinde iki farklı kişinin başından geçenleri anlatıyor. Elbette Sepúlveda bu hikayeye farklı coğrafyalardaki insanların yaşadıklarını da yediriyor. Avrupa ve Güney Amerika’da savaş sonrası gerçekleşenleri böylesi bir maceradan okumak farklı bir deneyim açıkçası. Ben özellikle Almanya’daki bölümleri okurken etkilendim. Irkçılık, insanın o bitip tükenmez açgözlülüğü ve hırsı her sayfada üstünüze üstünüze gelecek. Yine de bir insanın yaptığı küçük de olsa bir iyilik, içinizi ısıtacak. Keyifle!
Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Boğa Güreşçisinin Adı – Luis Sepúlveda
Boğa Güreşçisinin Adı, esmer oluşundan dolayı “El Turko” diye anılan Luis Sepulveda’nın Türkçeye çevrilen dördüncü romanı. Ünlü bir boğa güreşçisiyle aynı adı taşıyan ve Hamburg’da sürgün olarak yaşayan Sandinist gerilla Juan Belmonte, Avrupa’da duvarların yıkıldığı günlerde, hiç beklemediği bir anda kendini son derece karmaşık olayların içinde buluverir. İkinci Dünya Savaşı sırasında iki Alman polisi, Ortaçağdan kalma son derece değerli bir altın para koleksiyonunun Nazilerden çalıp saklamıştır. Koleksiyon Şili’dedir. Bunları bulup getirme görevi, eski Doğu Alman Gizli Servisi’nin de içinde bulunduğu iki rakip grup tarafından iki ayrı kişiye verilir: Biri Juan Belmonte, biri de Frank Galinsky. Bu iki adam, yeraltında yaşamaya ilişkin bütün yeteneklerini ortaya dökerek kıyasıya bir çatışmanın içinde bulurlar kendilerini. Boğa Güreşçisinin Adı, yalnızca bir serüven kitabı, altınların peşinde dönenip duran bir polisiye roman değil. Luis Sepulveda, bu yapıtında, geniş hayal gücü ve akıcı anlatımıyla Avrupa’da sosyalist Cumhuriyetlerin çöküşünden Güney Amerika devrimlerinin sonuçlarına, devletlerin işleyişinden bireylerin içine düştükleri hayal kırıklıklarına, uğradıkları işkencelere kadar uzanan bir panorama çiziyor.
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2020 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2020 boyunca birbirinden enfes yazarları keşfedip, onların büyüsüne kapılın. Kitaplığınızda İspanyol diline yer açmanın vakti geldi!