Bir Şey Olduğu Yok – Kevin Wilson

Bir Şey Olduğu Yok daha önce Fang Ailesi adlı kitabını okuduğum Kevin Wilson’un okuduğum ikinci kitabı oldu. Kitap kulübümün seçimi olan Bir Şey Olduğu Yok hakkında açık söylemem gerekirse hayli önyargılıydım çünkü Fang Ailesi’ni hiç sevmemiştim ve bu kitabın da saçma sapan bir şey olacağını düşünüyordum. Böylesi kötü beklentilerle başladığım kitabı hızlıca bitirmemin ve fena da değilmiş dememin hafif mutluluğunu yaşıyorum hala. Ancak okuduğum son birkaç kitabın anlatımından sonra Wilson’ın insanı yormayan duru anlatımının çok yardımcı olduğunu belirtmem gerek.

Bir Şey Olduğu Yok insana edebi açıdan çok şey katacak ya da derin derin düşündürecek kitaplardan değil. Ben son dönemde her kitaptan bunu beklediğimi fark ettim ve bu beklentimi yok etmeye çalışıyorum şimdilerde. Her kitaptan koca bir hayat dersi edinmem mümkün değil. Bazı kitapları sadece keyif almak ve hoşça vakit geçirmek için okumanın gayet iyi bir şey olduğunu hatırlamam gerek. Bu kitap bu iş için biçilmiş kaftandı kanımca.

Bir Şey Olduğu Yok - Kevin Wilson

Bir Şey Olduğu Yok bir yanda fakirlik içinde büyümüş Lilian ve diğer yanda zenginliğin verdiği güçle büyümüş Madison adlı iki arkadaşın ilginç hikayesini anlatıyor. Bu hikayeyi ilginç kılan bu kızların arkadaşlıklarından ziyade alev alan çocuklar. Lillian ve Madison kısa bir dönem birlikte aynı okulda okuduktan sonra Lilian’ın adaletsiz bir şekilde okuldan atılmasıyla birbirlerinden ayrılırlar ancak mektuplarla arkadaşlıklarını devam ettirirler. Madison en son mektubunda Lillian’a onun yardımına ihtiyacı olduğunu belirterek onu muhteşem evine davet eder. Lilian’ın da kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı ve annesiyle daha fazla vakit geçirmek istemediği için Madison’un teklifini hemen kabul eder. Ancak Madison Lillian’dan üzüldüklerinde ve sinirlendiklerinde alev alan ikizlere bakmasını ister ve olaylar gelişir.

Bir Şey Olduğu Yok hayatın insanın karşısına çıkardığı tuhaflıkları ve insanların bunlar karşısındaki tutumlarını hoş bir şekilde anlatıyor. Bir yandan da ilginç kalmayı başarıyor. Ben kitabı okurken bir çocuk evlat edinmenin nasıl da muhteşem bir şey olabileceğini düşünmeden edemedim ve hatta nasıl evlat edinilir araştırması bile yaptım. Eşim de “Alev alan çocuklarla ilgili bir kitap okuduğunda evlat edinmeyi düşünmek sadece senin aklına gelebilir.” dedi. Haksız da sayılmaz ancak Kevin Wilson Lillian ve ikizler arasındaki ilişkiyi öyle güzel anlatmış ki hayran kaldım ve dolayısıyla hayli etkilendim. Ancak sanıyorum bu hayli kişisel bir durum çünkü uzun zamandır evlat edinme fikrini kafamda evirip çeviriyorum ve etkilenmeye yer arıyorum.

Bir Şey olduğu Yok Feng Ailesi’nin aksine zevkle, merakla ve hızlıca okuduğum bir roman oldu. Dediğim gibi sizi çok derinlerde bir yerde etkilemeyecek belki ama bittiğinde de vaktinizi boşa harcadığınızı düşünmeyeceksiniz. Kafa dağıtmak için bir kitap arıyorsanız öneririm. Keyifle!

Domingo Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Bir Şey Olduğu Yok – Kevin Wilson

Lillian ve Madison’ın yatılı okulda başlayan beklenmedik dostlukları, Lillian’ın olaylı bir şekilde okulu terk etmesiyle mektuplara kalmıştı. Ta ki yıllar sonra yine bir mektupla gelen yardım çağrısına kadar.

Madison, Lillian’dan üvey ikizlerine bakıcılık yapmasını istiyor. Ama bir detay var: İkizler kızıp üzülünce alev alıyorlar. Gerçekten, alev alıyorlar. Kendilerine zarar vermeyen ama etraflarında ne varsa yakıp yıkan, korkutucu ve bir o kadar da göz alıcı alevler.

Bocalamakla geçen hayatında kaybedecek pek de bir şeyi olmayan Lillian, yazı çocuklarla geçirmeyi kabul ediyor. Üçü artık birbirlerine güvenmeyi, başkalarını umursamamayı –ve Madison’ın politikacı kocasından uzak durmayı– öğrenmek zorundalar. Peki ama Lillian gece uykusunda bile onlar yüzünden yanabileceği gerçeğiyle ne yapacak? Bir an önce onlardan uzaklaşmanın yollarını mı arayacak yoksa bu tuhaf güzellikteki çocuklarla el ele verip dünyanın karşısına mı dikilecek?

Birbirlerini anlamaya, dünyadaki küçük yerlerini bulmaya çalışan sıra dışı karakterlerin buluştuğu bu tuhaf, yumuşak ve eğlenceli roman, Kevin Wilson’ın olağanüstü ile olağanı aşılamadaki muazzam becerisini bir kez daha doğruluyor.

Menüye dön