Bir Maskenin İtirafları Yukio Mişima’nın Yaz Ortasında Ölüm ve Denizi Yitiren Denizci kitaplarından sonra okuduğum üçüncü kitabı oldu. Aslında yazarın yirmi dört yaşındayken yayınladığı ilk kitabı olmasına rağmen başyapıtı sayılması hem gözümü korkutmuş hem de beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı. Okumak için uygun bir zaman kollarken bunun sonunun gelmeyeceğini anlayıp kitap kulübümde ayın kitabı olarak seçtim. Hayli şahsına münhasır ve farklı milletlerden insanların bulunduğu kulüpte kimse Haruki Murakami dışında bir Japon yazar okumadığından ve bu kitap da Mişima’nın başyaptı sayılıp övüle övüle bitirilemediğinden bu kitabın enfes olacağını düşündüm. Ancak kitaba başlar başlamaz bu kitabın her şeye fazla fazla heyecanlanan kitap kulübü üyeleri için uygun olmadığını anladım. Aslını isterseniz, herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap değil bu. İşte tam da bu yüzden ben çok sevdim.
Bir Maskenin İtirafları yarı otobiyografik bir roman ve tahmin edemeyeceğiniz kadar karanlık. Şiddet dolu bir homo erotisizm, gençlik travmaları, kendini ve cinselliğini tanıma sürecinde genç bir adam, büyülü Japon kültürü ve arka planda İkinci Dünya Savaşı… Ah bir de en önemlisi, bir kaçış ve varoluşa karşı gerilimli bir duruşla ‘ölüm’ aşkı. Yazarın nasıl intihar ettiğini ve bu kitabı yirmi dört yaşında yazmış olduğunu düşündükçe hayatı ve ardında bıraktığı eserlere daha farklı bir açıdan bakıyor insan. Mişima okuduğum en iyi yazarlar arasında ve bu kitabından sonra da birçok insan gibi onun bir dahi olduğunu söylesem abartmış sayılmam. Mutlaka ve keyifli okuyun!
Can Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Bir Maskenin İtirafları – Yukio Mişima
Yukio Mişima, yalnızca Japon edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli, üzerinde en çok tartışılmış yazarlarından biri. Her yapıtıyla Japon ruhunu, bir yandan ürkütücü acımasızlığı, öte yandan sonsuz kırılganlığıyla dile getirmiş, müthiş gözlem gücüyle, derin, evrensel bir eser yaratmıştır. Bir Maskenin İtirafları, bu “uçurum yazar”ın en ünlü romanlarından, otobiyografik özellikler taşıyan bir kült metin. Mişima, bir ergenin kendi bedeni üzerinden giriştiği yaşam ve ölümle hesaplaşma sürecini, insan zihninin en uçlardaki serüvenlerinden birine dönüştürüyor. Ölüm, kan ve intihar saplantısı, modern yaşamın reddi, eşcinsellik gibi temalar üzerinde yoğunlaşıyor, her satırıyla ürpertici bir yolculuğa çıkarıyor okurunu.