Bir Geyşanın Anıları Amerikalı yazar Arthur Golden’ın 1997’de yazdığı, hayli popüler kitaplardan biri. Yıllar boyunca ne okumak ne de filmi izlemek istedim çünkü genelde kitap okumayan herkes bu kitabı okuyup yazarı sanki çığır açmışçasına övmüştü. Okumamakla iyi etmişim. Şimdi okuduğumda da ne kadar berbat yazıldığını görünce şaşırmadan edemedim.
Bir Geyşanın Anıları Amerikalı erkek bir yazar tarafından yazılmış gördüğünüz gibi. Daha önceleri bu gibi konulara aldırış etmez, kitabı bunları düşünmeden okur, sever ya da sevmezdik. Şimdilerde yazarları ince eleyip sık dokuyor; hangi konuları ele aldığına daha dikkatle bakıyoruz. Şimdi yazılsa bu kitap okunur muydu? Okunmayı bırakın, yayınevleri basmaya yanaşır mıydı emin değilim. Ancak bu konular bir yana, uzun zamandır bu kadar kötü yazılmış bir kitap okumamıştım.

Edebi açıdan hiçbir zevk alamamanın yanında onca saçma sapan detayı okumak ve ana hikayeye çok bir şey katmayan “Japon kültürü” ögelerine boğulmak da kabus gibiydi. Yazarının derdinin hakkında çok şey bildiği Japon kültürünü anlatarak çekici bir hikaye anlatmaya çalışmak olduğu ortada. Yoksa daha derin ya da ulvi bir amacı yok, bu da her satırından belli oluyor ve insanı bir yerden sonra rahatsız etmeye başlıyor. Üstünüze bolca metafor, kimono ve Japon kültüründen birçok şey atılmış gibi hissederseniz şaşırmayın.
Özetle Bir Geyşanın Anıları gereğinden fazla uzun ve buna rağmen sonu aceleye gelmiş, kötü yazılmış bir roman. Özellikle geyşalarla ya da Japonya ile ilgili yazılmış her kitabı okumak peşindeyseniz öneririm. İyi bir kitap arıyorsanız uzak durun derim.
Altın Kitaplar’dan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Bir Geyşanın Anıları – Arthur Golden
Japonya’nın en ünlü geyşasının gerçek anılarının kusursuz bir içtenlik verince bir lirizmle anlatıldığı bu romanda, bakire kızların açık artırmalarda en yüksek fiyatı veren alıcıya satıldığı; kadınların, iktidarı elinde tutan erkekleri oyalamak için eğiltildikleri; aşk hayallerine küçümsenerek bakıldığı, dış görünümü görkemli bir dünya gözlerimizin önüne seriyor. Kitap çıktığı günden itibaren Amerika ve Avrupa listelerinde bir numara olmuştur.
‘Bu destansı roman hızla yok olan bir dünyayı gözler önüne seriyor.’
– The Times-
‘Büyüleyici… anlatı sanatının en güzel örneklerinden biri… okumaya doyulmuyor.’
– Observer-
‘İnanılmaz bir düş dünyasına sahip olan Golden, Sayuri’nin anılarını şiirsel bir dille anlatıyor.’
– Independent-
‘Bu olağanüstü kitap yok olmuş bir dünyayı tün ayrıntılarıyla okurlara sunuyor.’
Bu kitap Japon Edebiyatı – Bir Ülkeyi Kitaplardan Tanımak projesi kitaplarından biri. Siz de Japon edebiyatı ile daha fazla haşır neşir olmak isterseniz beklerim!