Bir Dinozorun Anıları 1998’de ilk kez yayımlandığında ben çocuk yaşlarındaydım. Yaşım ilerledikçe kitabın hala popülerliğinden hiçbir şey kaybetmediğine ve hatta zamanla daha çok insan tarafından okunduğuna şahit oldum. Hem bizim evde, hem de aile dostlarımızın evinde ya kitaplıkta, ya sehpanın üzerinde bir yerde ama hep göz önündeydi bu kitap. Nihayet şimdilerde okuyabildim bu güzelim kitabı. İyi ki şu yaşımda okudum dedim, daha gençken okusam kıymetini bu denli bilemeyecektim.
Bir Dinozorun Anıları, ilham verici bir kadının anıları!
Bir Dinozorun Anıları Mina Urgan’ın çok keyifli bir dille anlattığı kendi anılarından oluşuyor. Hayatı, kendisi gibi hayli ilginç ve renkli karakterlerle dolu olduğundan anılardan ziyade bir roman okur gibi hissediyor insan. Ben özellikle yazarın Yahya Kemal’i hiç mi hiç sevmemesine çok güldüm. Geçtiğimiz yıl Ela Gözlü Pars, Celile adlı romanı okuduktan sonra Yahya Kemal’den ölesiye nefret etmiştim zaten, bu kitabı okuduktan sonra beş para etmez bir herif olduğunu iyice anladım. Kitap yazarın yaşlılığından başlayıp, çocukluk ve gençlik yıllarından sonra Mina Urgan’ın politikadaki yerine değinip bitiveriyor. Bitiveriyor diyorum çünkü binlerce sayfa daha yazmış olsaydı onları da keyifle okuyacaktım. Neyse ki Bir Dinozorun Gezileri’ni yazmış rahmetli, onu okumak için sabırsızlanıyorum diyebilirim. Eğer hala okumadıysanız lütfen okuyun bu kitabı. Mina Urgan’a hayran kalacak, dostlukları ve yaşadıklarını okudukça Türkiye’ye dair daha çok şey öğreneceksiniz. İlham verici bir kadın var karşınızda, yazdıklarını okudukça güçleneceksiniz. Keyifle!
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Bir Dinozorun Anıları – Mina Urgan
İngiliz edebiyatı ‘duayenimiz’ Mina Urgan, bu kez anılarıyla, bir yaşama ustası olarak karşımızda.
Mina Urgan ‘Bir Dinozorun Anıları”nda açık yürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni… Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü…”
Oğuz Atay’ı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye, öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca ‘miyaaav’ diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde ‘tanıştığımıza memnunum’ deyince şaşırıp kaldım.”
Mina Urgan’ın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız.
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2018 kitaplarından biri. Siz de katılın, 2018 boyunca birlikte yirmi enfes kitap okuyalım; hayatımıza yenilikler katacak yazarları ve kitapları birlikte keşfedelim!