Yazın kendini şiddetle göstermeye başlamasıyla birlikte ben de bol bol yaz kitabı okumalarına başladım. Benjamin Parzybok’un Koltuk adlı kitabı da tam bir plaj ya da havuz başı kitabı. Oldukça eğlenceli ve sürükleyici bir macera kitabı arıyorsanız daha fazla bakınmanıza gerek yok diyebilirim.
Koltuk konusuyla insanı hemen meraka düşüren kitaplardan. Bir hacker, bir dolandırıcı, bir komünde büyümüş bir kahin ve turuncu bir koltuk var ortada. Bu dörtlü bir evde bir araya geliyor ve kendilerinden hiç beklenmedik bir biçimde zorlu bir yolculuğa çıkıyorlar. Yol boyunca yaşananlar nerede hareket orada bereket (her anlamda bereket diyelim) felsefesini düşündürtüyor insana ki kitabın ismi tam da bu yüzden koltuk. Benjamin Parzybok Koltuk’ta tam kıvamında bir gizem, tam kıvamında bir yolculuk yaratmayı başarmış. Karakterler ise hemen sevilebilen tiplerden, koltuk ise başlıbaşına bir hikaye. Sizi çok yormayacak keyifli bir kitap arıyorsanız kaçırmayın derim. Keyifle!
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Benjamin Parzybok – Koltuk
“Onlarca insan hayatına sihirli bir dokunuşun peşinde, ama sadece Benjamin Parzybok bu sihiri koltukta aramayı akıl etmiş. KOLTUK bir kaybedenler destanı.”
Los Angeles Times
“Biraz Murakami, biraz Tom Robbins ve biraz Don Kişot…”
Scott, Me and My Big Mouth
Bu, günümüzün acımasız gerçeklerinin bir araya getirdiği üç kaybedenin, üç “seçilmemiş”in, birer kahramana dönüştüğü kült bir öykü. Büyülü olana inanışa, gözle görülenin ötesine, Tolkien’in efsanevi dünyasına Tom Robbinsvari bir yolculuk.
Kahramanlarımız üç ev arkadaşı. Bir yazılım devini hackleyip küçük de olsa bir şöhret kazanmış -ve işsiz kalmış asosyal yazılımcı Thom, hiçbir zaman yeterince akıllı ve hızlı olamamış küçük sahtekarlıkların adamı Erik ve rüyaları sıklıkla gerçek çıkıyor olmasa kesin deli tanısı konulacak, kafası darmaduman bir amatör kahin Tree.
Onları kahramana dönüştüren, okyanus aştıkları yolculukları boyunca adını koyamadıkları bir arayışa sürükleyen ise, paylaştıkları evde üzerinde pinekleyip durdukları kocaman, turuncu renkli bir koltuk. Bu, bir bakıma, onların olduğu kadar, koltuğun da yolculuğu. Koltuğun gitmek istediği bir yer var ve bu yolculuğu tamamlamadan kahramanlarımızı bırakmaya niyeti yok. Üstelik bir koltuk böylesine büyülü olduğu zaman, isteyeni de çok oluyor -buna silahlı adamlar da dahil.
Hayata katılmayanların, hayatın anlamını keşfettiği bu yolculukta Piri Reis’le karşılaşmaları çok mu şaşırtıcı?
Bu kitap Kitaplık Kedisi Reading Challenge 2015 kitaplarından biri!