Barbara Pym – Kusursuz Kadınlar / Excellent Women

Kusursuz Kadınlar / Excellent Women, Barbara Pym’in en çok tanınan romanlarından. Barbara Pym ise İngiltere’nin en çok sevilen yazarlarından biri. Oldukça geç keşfedilmesine rağmen ölümsüz yazarlardan biri olmayı başarabilmiş bir yazar olan Barbara Pym modern Jane Austen olarak anılıyor. Ben ise Barbara Pym’i Jane Austen ile karşılaştırmayacak kadar çok sevdim. Sadece Kusursuz Kadınlar’ı okusanız bile nedenini çok rahat anlayabileceğinizi düşünüyorum.

barbara pym kusursuz kadınlar

Barbara Pym ve Kusursuz Kadınlar

Eğer siz de benim gibi bol bol İngiliz dizisi izliyorsanız Kusursuz Kadınlar’a daha ilk birkaç sayfasında ısınacaksınız. Sanki BBC’de dizi izliyormuş gibi hissedecek, karakterlere bayılacaksınız. 1950lerin İngiltere’sinde her şeyi doğru yapmaya çalışan Mildred Lathbury kılığına girecek, dünyaya onun gözünden bakacaksınız. Komşularını onun gibi gözlemleyecek, kilise dedikodularına kulak kabartacaksınız. Hayatınızda hiç “İngiliz” bir şey tüketmemişseniz bile çok seveceksiniz bu kitabı. Yalnız yaşayan kadınlar sonuçta nerede yaşarlarsa yaşasınlar yalnız kadınlardır. Hepimizin onlar hakkında müthiş ön yargıları vardır. Kusursuz Kadınlar’ı okurken bu yalnız kadınları görecek ve hiç de düşündüğümüz gibi olmadıklarını gülerek okuyacaksınız.

Ben Kusursuz Kadınlar’ı orijinal dilinde okudum. Barbara Pym’in ne kadar enfes bir yazar olduğunu anlamak için okuyabiliyorsanız ingilizce okuyun derim. Türkçe okumak istiyorsanız da kitap İletişim Yayınları’ndan çıktığı için endişe etmeden okuyabilirsiniz diye düşünüyorum. İnanın çok seveceksiniz.

barbara_pym

İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Barbara Pym – Kusursuz Kadınlar / Excellent Women

“Tabakları ve fincanları tepsiye yerleştirdim. Belki biraz korkakça bir davranış, ama yalnız kalmak istiyordum, bunun için de lavabodan daha uygun bir yer olamazdı…”
Düşüncelerim oradan oraya atlıyordu, birden bir gün bir roman yazarsam bunun ‘bilinç akışı’ türünde olacağını ve lavaboda bulaşık yıkayan bir kadının bir saatini konu alacağını düşündüm.”
Mildred Lathbury, 1950’lerin İngiltere’sinde yaşayan ‘kusursuz kadınlar’dan biri. Kırkına merdiven dayamış, hiç evlenmemiş, alt-orta sınıftan bir rahip kızı ve kendi deyimiyle bir ‘kız kurusu’. Ne var ki kusursuz bir kadın olması, semt kilisesinin yakışıklı rahibiyle, yan dairedeki yeni evlilerle ve çekici ama mesafeli bir bilim adamıyla ilgilenmesini engellemez. Mildred, serinkanlı ve gözlemci kişiliğiyle, günlük yaşamın ‘önemsiz’ ayrıntılarına duyduğu merakla hayata Bilim Derneği’ndekilerden daha bilgece bir tavırla bakar.

Menüye dön