Aziyade Pierre Loti’nin ilk ve en çok okunan kitabı. Günlükler ve mektuplardan oluşan bu roman, okuyan herkesi eski İstanbul’a hayran bırakacak. Bunu okuyup da İstanbul’u merak etmeyecek bir yabancı düşünemiyorum bile. Eski güzelliğinin yerini çirkin mi çirkin binalar almış olsa da İstanbul hala büyülü bir şehir. Aziyade de en az İstanbul kadar güzel ve aynı zamanda bahtsız bir kadın.
Aziyade, önce Selanik ve sonrasında da İstanbul’a yolu düşmüş bir İngiliz denizci olan Loti’nin Aziyade ile olan ilişkisini anlatıyor. Siz de benim gibi eski İstanbul hakkında bulduğunuz her şeyi okuyorsanız bu kitabı da mutlaka okuyun derim. Bayılacaksınız. Bir de elbette ortada çok hüzünlü bir aşk öyküsü var. Ancak eminim sizin de dikkatinizi çekecek, Loti’nin İstanbul’a olan aşkı güzeller güzeli Aziyade’ye olan aşkından bile büyük. Arif adını alıp Eyüp’te yaşamaya başlayan, mahallenin bu şımarık çocuğu sizi alıp eski İstanbul’a, mis gibi çiçek kokan daracık sokaklara, gece yıldızlarının altında yol alan sandallara götürecek. Kitap bitsin istemeyeceksiniz ancak Aziyade’nin sonunda ne olacağını da merak etmeden duramayacaksınız. Keyifle!

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda:
“Beyaz bir hayalet kadar sessiz ve hareketsiz bu örtülü kadınla yalnız kalırdım. Küreğe geçer, ters yöne doğru çekmeye başlardım. Açıklara doğru uzaklaşırdık. Yeterince uzaklaştığımıza karar verdiği bir anda kollarını bana uzatırdı. Bu yanına oturmak için beklediğim bir işaretti. Ona dokunduğumda titrerdim. Bu ilk temasla içime ölümcül bir güçsüzlük çökerdi. Başörtüsü Doğu kokularına bulanmış olurdu. Vücudunun teması diri ve soğuktu. (…) Günümüz Türk kadınlarının unutmaya yüz tuttuğu uzun etekli bir ceket giymişti. Eflatun ipekten ceketinin üstü pembe güllerle süslüydü. Sarı ipekten bir pantolon, yaldızlı terlikler içindeki küçük ayaklarının bileklerine kadar iniyordu. Lame Bursa bezinden gömleği, gülsuyu kokan amber rengi dolgun kollarını açıkta bırakıyordu. Esmer saçları sekiz parça halinde örülmüştü. Bu örgüler o kadar kalındı ki, içlerinden ikisi Parisli zarif bir kadının mutlu olması için yeterli olurdu. İnsan bu inci tanelerini, bu kasılmış kırmızı dudakları ve olgun bir kirazın etinden yapılmışa benzeyen diş etlerini öpmek için ruhunu satabilirdi. (…) Metresime hayranlıkla bakıyordum. Müziğin kulakları yırtan gürültüsü, kokulu nargile dumanı yavaş yavaş sarhoşluğa neden oluyordu. Geçmişin silinmesi ve hayattaki kötü anların unutulması anlamına gelen Doğu’ya özgü hafif sarhoşluk yayılıyordu.”
Türkiye’ye gelmiş ve “Türk dostu” diye tanınan Pierre Loti’nin, egzotik kokular taşıyan en bilinen kitabı Aziyade de nihayet “Oğlak Klasikleri” arasında.
Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.
Kitabı satın almak için de aşağıdaki bağlantıyı kullanabilirsiniz: