Ayn Rand – Hayatın Kaynağı / The Fountainhead

Ayn Rand ve kitapları üzerine eminim bir sürü yazılıp çizilmiştir. O yüzden konusundan ve yazarından pek bahsetmeyeceğim Hayatın Kaynağı’nın. Tek bildiğim, Hayatın Kaynağı‘nın tüm çalışan insanlar tarafından okunmasıdır. Uzun diye de gözünüz korkmasın (925 sayfa), dinlene dinlene bir haftada çok rahat okunur.

Ayn Rand

Bir dönem çok popüler oldu ve kitabın önyazısını Sinan Çetin yazdı diye buz gibi soğumuştum kitaptan. Ayn Rand kimdir nedir diye araştırma bile yapmayıp, herkes okuyorsa muhakkak saçma sapan bir şeydir ve Sinan Çetin unsuru var ortada diye bir kenara atmıştım. Ancak aslında o kadar herkesin dilinde olsa da kimsenin oturup da okumadığını ve sadece ne kadar kalın olduğuna dair konuşmalar yaptığını duymaya başlayınca merakım yine canlandı. Bir de tabii objektivizme merak salmam da cabası.

Ayn Rand

Ayn Rand görse ne derdi?

Kitabı okumaya başladığımda anlamıştım çabuk bitireceğimi, çünkü bir kere içine girdiğinizde asla kopamayacağınızı hissettiriyor en başından. Sayfaları bir bir devirirken bir gecede 300 sayfa okuduğumu farketmemiştim bile. Eminim size de öyle olacak. Ancak bir sorun var ki, beni gerçekten deli etti! Kitabın şekli şemali. Bu kadar mı kötü tasarlanır bir kitap? sorusunun en güzel cevabı olmuş ne yazık ki. Umarım ileri basımlarında buna bir çözüm bulurlar. Bir de tabii, iki de bir karşıma çıkan “akıl durdurucu” sıfatını bir türlü anlayamadım. Türkçede kim der akıl durdurucu diye? Nerede görülmüş? Çok yaygın da ben ve çevrem mi hiç kullanmıyoruz? gibi sorularla deliye dönerken çevirmenin Belkıs Dişbudak Çorakçı olduğunu gördüm ve bir dakikalık saygı duruşuna geçtim. Ama ne fayda, üçüncü kez gördüğümde bu sefer çileden çıkmıştım. Çok akıl durdurucu bir deneyimdi gerçekten!

Ben okuyamam bu kitabı vaktim yok diyenler için de filmi var. Ben izlemedim henüz ancak kitap zaten o kadar güzel ki filmin kötü olmasının ihtimali yok. Başrolde Gary Cooper oynuyor, hayranlarına duyurulur. Yine de önerim kitabı okumanız olacaktır. 2012’nin ilk kitabı olarak okuyun bunu. Biraz düşünün bakalım, kendinize neler çıkarabileceksiniz…

Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Ayn Rand – Hayatın Kaynağı / The Fountainhead

Kolektif beyin diye bir şey yoktur. Kolektif düşünce diye bir şey de yoktur. Bir grup insanın vardığı anlaşma, ya bir uzlaşma, ödün verme sürecidir, ya da birçok bireysel düşüncelerin bir ortalamasıdır. İkincil önem taşıyan bir şeydir. Birincil eylem.. yani mantık yürütme süreci… bir tek kişinin tek başına yapması gereken bir şeydir. Yemekleri bir sürü insana paylaştırabiliriz. Ama kolektif bir midede sindiremeyiz. Hiç kimse kendi ciğerlerini, başkasının yerine solumak için kullanamaz. Hiç kimse kendi beynini, başka birinin yerine düşünmek için de kullanamaz. Vücudun ve ruhun bütün işlevleri bireysel ve özeldir. Paylaşılamazlar ve devredilemezler.”

Menüye dön