Ayaküstü İzmir, Sokak ve Fırın Lezzetleri Nejat Yentürk’ün kapsamlı ve hayli başarılı çalışmalarıyla ortaya çıkmış müthiş bir kitap. Bir yandan İzmir’in yemek kültürünü bir yandan da şehrin o güzelim tarihini okumak hoş bir deneyim oldu doğrusu. Siz de eğer okursanız İzmir’in zeytinyağlılar ve otlardan ziyade bol bol et yemeğini barındırdığını göreceksiniz. Ayrıca iskender ile ilgili bir bilgi var ki onu okurlara saklayayım ama sizi de merak ettireyim.
Ayaküstü İzmir, adı üstünde İzmir’in ayaküstü yemeklerini anlatan bir kitap. Kokoreçten boyoza ve Osmanlı döneminden bu yana İzmir’de sokakta satılan her yemeğe ve içeceğe yer verilmiş kitapta. Ünlü ustalardan müdavimlere, tarihi fotoğraflardan İzmir’in tarihine kadar binbir güzel içeriğe sahip bu kitabı okurken dikkatli olmak lazım ama. Canınız kitapta yazan her şeyi çekebilir! İzmir’de yaşayan herkesin bu kitabı mutlaka okuması lazım. Aynı zamanda İzmir’de yaşamayıp da İzmir’e gönül vermiş benim gibilerin de okuması şart. Bayılacaksınız!
Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım azısı aşağıda, almak için de buraya: Ayaküstü İzmir, Sokak ve Fırın Lezzetleri – Nejat Yentürk
Ayaküstü İzmir’de bu zarif liman kentinin kültürünün simgesi hâline gelmiş sokak lezzetlerini ustalarından okumanın yanı sıra tahta kasalı manav arabalarını, İzmir kâri şerbet güğümlerini, söğüşçü camekânlarını keşfedecek, bir şehrin ayaküstü mutfağını âdeta okurken tadacaksınız.
Bu kitap, gastronomi yazınımızın en ihmal edilmiş yanına; ayaküstü mutfağımıza eğiliyor. Yemek kitaplarımızda hemen hemen hiç yer bulamamış bir mutfak alanına…
Ayaküstü İzmir bilgi kirliliğini ve şehir efsanelerini ayıklamayı hedefleyen, yüzeysel yaklaşımların uzağında bilimsel bir çalışma, bir kaynak kitap. Yalnızca İzmir mutfağıyla sınırlı kalmıyor, yüzlerce yıllık geçmişe sahip börekten, döner kebaba, şerbetten kokorece dek geleneksel mutfağımızın gözde örneklerine yeni yaklaşımlarla eğiliyor.
Öte yandan zengin bir ayaküstü mutfak kültürüne sahip İzmir’in tarihini sokaklardan ve ayaküstü mutfağı üzerinden okumayı deniyor. Aynı zamanda kentin yeme içme kültürünü, yalnızca günümüzde devam ettirilen değil, unutulmuş sokak ve fırın lezzetleri üzerinden de ele alıyor. Kentin mutfağına başta Yahudi-Sefarad ve Rum gibi unsurlarına Rumeli ve Girit göçlerinin etkilerini inceliyor.
Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar’dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.