Annem Belkıs – Gündüz Vassaf

Annem Belkıs Gündüz Vassaf’ın ilk olarak 2000 yılında yayımlanan, annesi Belkıs Halim Vassaf’ın anlattıklarını kaleme aldığı muazzam bir kitap. Belkıs Hanım Osmanlı’nın son döneminde henüz çok küçükken öksüz kalmış ancak akrabalarının desteği ve azmi ile Türkiye’nin ve dünyanın en iyi üniversitelerinde eğitim almış ve nihayet psikolog olmuş, derya deniz bir insan. Çocukluğundan bu yana yaşadıklarını çok tatlı bir dille ve hem komik hem hüzünlü anılarıyla anlatıyor.

Cumhuriyet, kadını esir eden şeriatın zincirlerini koparmış ve kadına hayatın her safhasında yer açmıştı. İşte bu zevki, bu hürriyeti ilk tadanlar, heyecanını ilk duyanlar arasında ben de varım.

Belkıs Halim Vassaf
Annem Belkıs - Gündüz Vassaf

Annem Belkıs yer yer çok güldüğüm, hatta yanımdaki insanlara da yüksek sesle okuyup onları da güldürdüğüm küçük anektodlarla dolu. Belkıs Hanım’ın hayatı savaşlardan kaçarak, ülkeden ülkeye göçerek geçmiş olsa da hem etrafındaki insanlar hem de kendisindeki öğrenme aşkı sayesinde dolu dolu bir hayat geçirmiş. Yaşadıklarına özendiğimi söyleyemeyeceğim ancak Belkıs Hanım’ın çalışkanlılığına ve öğrenme merakına hayran kalmamak elde değil.

“…Arada sırada bizim gruba dışarıdan gelen Sabahattin Ali ve Muzaffer Şerif de katılırdı. Bazen topluca gezilere pikniklere giderdik. Ne yazık ki Atatürk öldükten sonra İnönü’nün milli şef döneminde Pertev (Naili Boratav), Niyazi (Berkes) ve Muzaffer (Şerif) ders verdikleri Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nden uzaklaştırıldı. Pertev Sorbonne’da, Niyazi Mc Gill’de Muzaffer Columbia’da profesör oldular. Sabahattin öldürüldü. Yurtdışında üniversitelere gidenlerin hepsi dünya çapında ün sahibi oldular. Türkiye ‘nin kaybı dünyanın kazancı oldu.”

Belkıs Halim Vassaf

Annem Belkıs’ta insan ister istemez Amerika ile Türkiye’yi kıyaslarken buluyor kendini. Belkıs Hanım’ın yaşadıklarını ve düşündüklerini okudukça acaba ben olsam nasıl düşünürdüm, ne yapardım diye hayallere dalmadan edemedim. Başka bir insanın hayatına ve düşüncelerini böyle uzaktan seyretmeyi, söyledikleri üzerine uzun uzun düşünmeyi, farklı bir açıdan bakmayı çok özlemişim.

“Afet Hanım.”
“Efendim Belkıs Hanım. İstediğiniz bir şey var mı?”
“Kendimi bulmak.”

Belkıs Halim Vassaf

Annem Belkıs’ı kitap kulübüm için seçtim. Genelde kurgu kitaplar okusak da bu kitabı hepimizin hoş göreceğini ve az çok kurgu gibi okuyacağını tahmin ediyordum. Sanıyorum üzerine en çok konuşacağımız kitap bu olacak çünkü Belkıs Hanım’ın anlattıkları ve düşündükleri bazı şeyler çoğumuzun üzerinde durmadığı şeyler. Herkesin ne söyleyeceğini çok merak ediyorum. O açıdan şimdiden belirteyim, bir kitap kulübünüz varsa Annem Belkıs üzerinde konuşulacak çok şey veriyor insana, öneririm. Sadece bunu değil gerçi, Gündüz Vassaf‘ın diğer tüm kitaplarını da öneririm; hepsinden ayrı ayrı açıldı kafam. Siz de kaçırmayın derim. Keyifle!

İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Annem Belkıs – Gündüz Vassaf

Gündüz Vassaf’ın kalemiyle Annesi’nin Hikayesi. Öksüz bir Rumeli kızının Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarında başlayan hayatı bize gündelik yaşantının unutulmuş pek çok ayrıntısını tanıtarak bilinmeyen evlere misafir ediyor. Osmanlı, Cumhuriyet Türkiye’si ve ABD’de yüzyıla yakın süren çarpıcı bir yaşantının ışığında kadının toplumdaki yeri. İmparatorluğun son yıllarında Balkanlar’da dindar bir ailenin Türk katliamı öncesi günlük yaşantısı, Yunan işgali altında Anadolu, İstanbul’da tek başına yaşayan bir genç kadının yılları, Robert Kolej ve Üniversite’de felsefe öğrenciliği Belkıs Halim’in anılarında birer birer canlanıyor.

Genç Cumhuriyet’e alışmanın acı tatlı serüvenleriyle de karşılaşıyoruz. Kitapta, Çamlıca Kız Mektebi’nde jambon devrimi, çapkın kurancılar, İstanbul semalarında atılan kızlı erkekli uçak turları ve tabii başımızdan eksik olmayan gizli polisimiz. 2. Dünya Savaşı yıllarında Harvard da erkekler arasında okuyan bu tek kadının Amerika’nın akıl hastanelerinde yarım asır süren psikologluğu… Soğuk savaş yıllarında Ankara’da Amerikan askerlerinin “beyliği”, Moskova’da Türk komünistlerinin ibret verici serüvenleri. Orhan Pamuk’un “düz yazımızın en özgür ruhlu kalemi” diye tanımladığı “Cehenneme Övgü” ve “Cennetin Dibi” kitaplarının yazarı Gündüz Vassaf bu sefer de annesiyle paylaştıklarını tarihle buluşturuyor.

Sonraki yazı ➝
Menüye dön