Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ını okumuştum bir süre önce, kitabı sevmek ve sevmemek arasında kalmıştım. Hala da emin değilim, üzerimde ilginç bir etkisi olduğunu söyleyebilirim sanırım. Anayurt Oteli’ne gelince… İşler biraz daha karıştı. Bir yazarı hem sevmek hem de sevmemek zor bir his. İnsan neyi nasıl anlatacağını şaşırıyor. Bir de üstüne illa okumak isteyince kendimi daha da ilginç bir durumda buldum.
Kitap hakkında pek sevimli hislerim olduğunu söyleyemeyeceğim. Yusuf Atılgan ile yıldızlarımız barışamıyor bir türlü. Sürekli sevip sevmemek arasında kalıp sıkışıyorum. Yine de başka bir kitabını görsem, durmam alırım herhalde. Böyle de ilginç, içinden çıkılamaz bir durum söz konusu. Galiba, Türkiye’nin en önemli yazarlarından biri bu adam, muhakkak okumam lazım diyor içimde bir şeyler. Ancak söz konusu durum buysa daha okumam gereken onca yazar var, onlara neden elimi sürmüyorum? Bilmiyorum. Durduramıyorum kendimi. Okurken de… Eh, işte bilemiyorum, sevdim mi, sevemedim mi sevmedim mi?
Çoğu kimse filminin kat kat daha güzel olduğunu belirtiyor. İnternet sağ olsun her şeye erişimimiz çok rahat olduğudan bir yarım saate seyrediyor olacağım. Ömer Kavur’unmuş zaten, güzeldir diye umuyorum, yoksa Pazar gecem tamamen rezil olacak…
Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Anayurt Oteli – Yusuf Atılgan
“Ne ölü, ne sağ” bir yaşamın kahramanı Zebercet. Gözünü ilk açtığı ve yaşadığı Anayurt Oteli’yle aynı kaderi paylaşıyor: Birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat.
Gecikmeli Ankara treniyle gelen -adını bile bilmediğimiz- kadın otelde bir gece kalır ve
Zebercet’in de, Anayurt Oteli’nin de sessiz akıp giden günlerinin içeriği değişir.
Küçük ayrıntıların tekdüze şaşmazlığında nerdeyse takıntılarla sürüklenen bir yaşamın öfkesi de, çaresizliği de büyük oluyor.
Türk edebiyatının unutulmaz bir tipi ve unutulmaz bir mekanı.
Kimler okusun?
Kendi hislerimden emin olamasam da her Türk’ün okumasını isterdim…
Kimler okumasın?
16 yaş altı hayli sıkılabilir, doğru zamanda okunursa eğer Yusuf Atılgan’ın kıymeti daha çok anlaşılabilir sanırm.