Amit Chaudhuri – Akşamüstü Ezgisi

Amit Chaudhuri ilk kez okuduğum bir yazar ve sanırım ne yazık ki yanlış bir kitabıyla tanıştık. Akşamüstü Ezgisi kısacık bir kitap, hemen bitiveriyor ancak ne yazık ki akılda kalma süresi de sayfa sayısı kadar az. Ne karakterler ne de yazarın özene bezene çizdiği Oxford resmi akıllarda yer edecek türde değil. Ancak kısa bir süreliğine kafa dağıtmak isterseniz yine de hoş bir seçim olabilir.

 Amit Chaudhuri - Akşamüstü Ezgisi

Oxford’da okuyan Hintli bir öğrencinin hissettiklerini, ev özlemini ve iki kadın arasında kalışlarını anlatan kitap kısa kısa bölümler halinde yazılmış. Bu bölümler birbirini takip eden kısa öyküler olarak da okunabilir diye düşünüyorum. Yazarın Oxford’u ve Hindistan’ı tüm renkleri, tuhaflıkları, insanları ve yalnızlıkları ile anlatışına hayran kalacaksınız. Gerçekten çok güçlü bir imge yaratıyor insanda. Ben sanırım anlatıcıyla aramda bir köprü kuramadığım için kitaba bir türlü ısınamadım. O kadar uzak ki ismini bile bilmiyoruz. Dolayısıyla onun hayatındaki diğer insanlar hakkında da derinlemesine bilgi sahibi olamıyorsunuz. Eğer iyi bir kitapta enfes karakterler olmasını istiyorsanız bu kitabı çok sevemeyeceksiniz demektir. Ancak elbette yazarın da Oxford’da okumuş bir Hintli oluşu ilginizi çekerse bilemem. Diğer kitaplarını okuyup da sevdiyseniz buna merakla yaklaşabilirsiniz sanırım. Keyifle!

 Amit Chaudhuri - Akşamüstü Ezgisi

İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya:  Amit Chaudhuri – Akşamüstü Ezgisi

“Müzik öğretmeni ölmekte. Bundan haberi yok, ama bir yıla kalmaz, ölmüş olacak. Yağmuru bir daha göremeyecek. Bundan haberi yok. Öleceğinden habersiz oluşu, onu bir hale gibi çevreliyor. Tanrı’ya yakınlaştırıyor. Annemin bundan haberi yok. Yağmurun bundan haberi yok. Yağmur, dünyayı temizliyor. İçimizdeki; insani, ama mevsimlerle değişen bir şey de temizleniyor, sessiz bir sağanak halinde yağan her gözyaşıyla.”

The Observer”ın yirminci yüzyılın “En İyi 20 Yazarı” arasında gösterdiği Chaudhuri, Oxford’daki öğrencilik yıllarını, yabancılaşmayı ve alışmayı, iki sevgili arasındaki kararsızlıklarını, Hindistan”ın büyülü müziğini, İngiliz ve Hint yaşamını yer yer eleştirel, yer yer de özlem dolu bir tavırla anlatıyor.

Chaudhuri, Southern Arts Edebiyat Ödülü ve Encore Ödülü’nün sahibi olan bu romanını Hint müziğinin dokusu ve sözünü ettiği o eşsiz akşamüstlerinin ezgisiyle süslüyor.

 

Menüye dön