İlk Alain de Botton kitabımı, lisede felsefe öğretmenim hediye etmişti. Tüm önyargılarımın aksine Felsefenin Tesellisi çok da hoşuma giden bir kitap olmuştu. O zamandan beri de Alain de Botton’a sevimli yaklaşıyorum. Aşk Üzerine, okuduğum ikinci kitabı. Daha çok roman okumayı tercih ettiğimden bu tür kitaplara açıkçası pek sıra gelmiyor. Ancak kapağının güzelliği ve ismine dayanamadım. Uzunca bir aradan sonra okuyunca anladım ki Alain de Botton için yaşlanmışım. İlgimi çekecek bir sonraki kitabına kadar okumayı planlamıyorum.
Aşk Üzerine aşk şöyledir böyledir gibi genel geçer betimlemeler içermiyor. Eğer daha önce Alain de Botton okumadıysanız belirtmek gerek. Bir erkeğin gözünden bir ilişkiyi başından sonuna anlatıyor. Aşık olma durumunda karşımızdakini “kendimizce” nasıl değiştirdiğimizi ve yücelttiğimizi de pek bir güzel gösteriyor. İlişkiler hakkında kafanız karışıksa ilginç bir bakış açısı sunabilir diye düşünüyorum.
Aşk Üzerine bol beklenti
Yine de kitap bittiğinde bir eksiklik hissettim. Sanki bilmediğim bir beklentim vardı da yine bilmeden bu kitaptan onu gidermesini istiyordum. Felsefenin Tesellisi’nde hissettiğim tamamlanmışlık duygusu olmadı bu sefer. Hatta oldukça subjektif bir aşk hikayesi dinlemiş gibi vaktimin boşa geçtiğini de düşündüm. Sonra hakkını yememeye ve iyi yönlerini incelemeye karar kıldım.
İlişki içerisindeyken tarafların kendi dünyalarını, dillerini ve hatta davranış biçimlerini yeniden oluşturmalarını okumak ve dolayısıyla kendi ilişkinizde de bunları farklı bir açıdan inceleyebilmek hoş bir deneyim. Sevgiliye 14 Şubat’ta hediye edilip, ertesi hafta sınava sokulabilir. Üzerine tartışmak zevkli olabilir, şimdiden belirteyim. İyi okumalar!
Kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Alain de Botton – Aşk Üzerine
Alain de Botton, insanoğlunun yaşadığı en yoğun duygunun haritasını Aristo, Marx, Nietzsche, Wittgenstein, Tolstoy ve Stendhal’ın rehberliğinde çıkartıyor. Yazarın hınzır, duyarlı, gerçekçi ve bilge kaleminden aşkın tetiklediği ruh halleri birer birer dökülüyor.
Bize çok tanıdık gelen bu ruh halleri, derinlikleri, çelişkileri ve sırları ile karşımıza çıkıp aşka dair söylenen, düşünülen ve yaşanan her şeyi aydınlatıyor.
Felsefenin, statü endişesinin, çalışmanın ve seyahat etmenin inceliklerinden sonra sıra aşık olmanın zorlu, ancak bir o kadar da keyifli anları ile tanışmaya geldi.