Acı Şeker – Deniz Gürsoy

Acı Şeker Deniz Gürsoy’un okuduğum kaçıncı kitabı bilmiyorum ancak okuduğum en bilgi verici kurgu dışı kitaplardan biriydi. Deniz Gürsoy her zamanki tatlı diliyle şekerin tarihini anlatıyor bu kitapta. Ancak şekerin tarihi kendisi kadar tatlı değil, aksine biraz acı.

Acı Şeker, şekerin tarihine farklı bir açıdan bakıyor. Ülkemizdeki şeker kültürünün yanı sıra dünyanın farklı yerlerindeki şeker kültürüne de yer veriyor yazar. Her zamanki gibi enfes tarifler vermeyi de ihmal etmiyor. Farklı türdeki şekerlerin nerede ne için kullanıldığını da kısa kısa anlatıyor. Ama ben en çok kendi deneyimlerini anlattığı bölümlere bayıldım. Şeker gibi tatlı bir adamdan şeker gibi bir kitap var karşınızda. Keyifle!

Acı Şeker - Deniz Gürsoy

Oğlak Yayınları’ndan çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda, almak için de buraya: Acı Şeker – Deniz Gürsoy

Şeker yaşam kültürümüzde o denli yer etmiş ki nereden başlasam?
Dini bayramlarımızdan birinin adını bile Şeker Bayramı olarak belirlemişiz. Yeni ev alana ya da yeni bir eve taşınana şeker götürürüz. Peki, kız istemeye de bir kutu şekerle gidilmez mi? Günümüzde şekerin yerini çikolata almaya başladı böyle kutularda ama şeker hâlâ başı çekiyor.

Peki, yılanı deliğinden ne çıkarır? “Tatlı söz” elbette. Tatlı zaman zaman rüyalarımıza bile girer. İşte o zaman üzerinde binbir yorum yapılır. Ama rüyanızda şeker görürseniz fazla yoruma gerek yok. Önünüz ferah, kolay ve rahat bir para kazanacaksınız demektir. Sevineceksiniz ama sabırsızlanmayın, üç vadeye kadar olacak bu. Hatta şekeri çuvalla görmüşseniz, köşeyi dönmüşsünüz demektir. Cebiniz çok para görecek, çok, çok…

Çocukluğumuzda okul önlerinde satılan rengârenk macun şekerleri vardı. Bayramlarda el öpüp de harçlıkları cebe indirdiğimizde bayram yerine giderdik. İlk uğranılan yer çoğunlukla pespembe pamuk şeker satan seyyar satıcı olurdu. Ya okul önlüğümüzün akide şekerinden yapış yapış olan sağ cebine ne demeli? Siz hiç ağzınızda koca bir akide şekeriyle öğle uykusuna yatıp da yanağınızın içi buruş buruş halde uyanmadınız mı?

Bütün bunlar çocukluğumun, belleğime kazıyarak kaydetmiş olduğu mutluluk anları. Zaten şeker biraz da çocukluğumuz ve masumiyetimiz değil mi?

Şekerin, tadına göre fazlasıyla acı olan öyküsü, birbirinden ilginç hikâyeler, denenmiş tarifler ve Deniz Gürsoy’un keyifli anlatımıyla okurlarla buluşuyor.

Bu kitap Oğlak Yayınları ve Ruhu Doyuran Kitaplar‘dan biri. Siz de bu okuma projesinde bana katılın; edebiyatın ve yemek kültürünün hayatımıza neler kattığını birlikte keşfedip keyfini çıkaralım.

← Önceki yazı
Menüye dön