Transcendence Wally Pfister‘ın yönettiği, Christopher Nolan‘ın yapımcılığını üstlendiği yapay zekayı konu edinen çok sevdiğim bir film oldu. Johnny Depp‘i neden bu kadar çok sevdiğimi hatırlatması açısından da benim için ayrıca kıymetli olan film, çok hoş bir bilim kurg filmi olmuş.
Depp’in canlandırdığı Will Caster karakteri evrenin doğasıyla ilgilenen harika bir bilim adamıdır. Eşi Evelyn Caster’ı da pek de hoşlanmadığım Rebecca Hall canlandırıyor. İkisi de alanlarında öncü olan çift, yapay zeka üzerine çalışırlarken Caster öldürülmeye çalışılır. Zehirlendiğinden dolayı bir ay ömrü kalmıştır. Eşinden ayrılmak istemeyen Evelyn Caster Will’in bilincini üzerinde çalıştıkları kuantum bilgisayara yükler. Bilinç internete bağlandığında her şey büyük bir şekilde değişir.
Teknolojinin hayatı nasıl değiştirdiği, insanların bilinmeyenden korkusu ve inançları filmin ana konusunu oluşturuyor. Bir de tabi, aşk ve güven. İnsanlığın bu kadar gelişmesi gerçekten iyi bir şey mi diye düşünürken bir yandan da bu gelişimi kimin yönetmesi gerektiği sorusu ortaya çıkıyor. Karşıt grupların eylemleri, bilim insanlarının uçlarda dolaşması, tam arada sıkışan insanlar… Film boyunca acaba yapay zeka ileride neler yapabilecek diye düşümeden edemedim. Tabi, yanlış kişilerce yönetildiğinde neler olabileceğini de… Ütopya ya da distopya arasında kalmak çok fenaymış! Arkadaşlarla izleyip üzerine bolca tartışılacak bir film. Dışarı çıkmak yerine evde takılmak istiyorsanız izlemenizi öneririm.
Johnny Depp’i böyle bir rolde görmeyeli uzun zaman olmuştu. Hayli keyif aldım izlerken. Gerçi çoğu zaman sadece “sanal” olarak bir ekran üzerinde görsek de yine de Johhny Depp, Johnny Depp! Yan rollerde de Paul Bettany, Cillian Murphy, Kate Mara ve Morgan Freeman‘ın olduğunu belirteyim. Keyifle!