Hafta sonu aileyle tam 4 film seyrettik. İkisini erkekler diğer ikisini hatun tarafı seçti. Elbette erkek tarafının seçimleri filmlerin sonlarına doğru nahoş bir şekilde yerilirken, kız tarafı ses çıkarabilecek herhangi bir objeye terlik atma kabiliyetinden dolayı kendi filmlerine laf ettirmedi. Her ne kadar filmin sonunda ağlamış olsam da, The Other Woman – Love and Other Impossible Pursuits biraz düşündükten sonra tam bir türk filmi gibi geldi bana.
Filmin başrolünde Natalie Portman oynuyor. Ne yazıkki Portman’ı bu kez pek de hoş olmayan bir karakterde görüyoruz. Genelde aman ne güzel ne cici kız diye gönüllerde taht kurarken bu kez sinir bozucu, nefret edilesi bir karakterde. Ancak hoş bir sürpriz de Friends’in Phoebe’si Lisa Kudrow oldu. Bunca seneden sonra bolca kırışık ve yine aynı mimiklerle karşılaşınca aileden birini görmüş gibi oldum.
Filmdeki mesajlar da birbirinden karışık. Ya bir mesaj vermeye çalışmamışlar ya da tüm mesajları birbirine karıştırmışlar. Beni -bir Türk olarak- “Yaa bak gördün mü, evli barklı adamı ayartırsa olacağı budur.” cinsinden bir mesaj yakaladı en çok. Ya da o mesajı ben yakaladım, bilemiyorum. Neyse! Ben meraklıyım böyle filmlere ben de ağlamak istiyorum diyenlere şimdiden iyi seyirler.