mother!, hakkında hiçbir şey bilmeden izlemeye başladığım ve film ilerledikçe şaşkınlıktan şaşkınlığa düştüğüm bir film oldu. Requiem for a Dream ve Black Swan filmlerinin yönetmeni Darren Aronofsky’den etkileyici bir film bekliyordum elbette ama mother! tüm beklentimi aşmakla birlikte, beni çok fazla düşündüren […]

The Handmaiden son dönemde izlediğim en iyi film oldu. Hatta o kadar iyi bir filmdi ki film bittikten sonra etkisinden bir türlü kurtulamadım. Sonunda kendimi parklara bahçelere atmak zorunda kaldım. Gerçi bir taraftan da filmin o güzelim atmosferinden kaçmak istemediğimi, […]

Joan Didion birkaç sene önce okuduğum ve anında çok sevdiğim bir yazar olmuştu. Bu güçlü ve karizmatik kadının birkaç kitabını daha alıp hemen okunacaklar rafıma atmıştım. Henüz diğer kitaplarını okumadıysam da hakkında bir belgesel çıktığını duyunca izlemeden edemedim. Mavi Geceler […]

Cadıları Bayramı İngiltere’de Amerika’daki kadar görkemli olmasa da yine de sevimli bir şekilde kutlanıyor. Ben en çok dükkanlardaki süslemeleri seviyorum, elbette en başta da boy boy bal kabaklarını. Ne korku kitapları okuyan ne de korku filmleri izleyen bir insan olmasam […]

Renoir, Fransız ressam Pierre-Auguste Renoir’in hayatından kısa bir kesit sunuyor. İzlenimciliğin gelişiminde öncülük eden ressamlardan biri olan ressam, güzelliğe ve kadınsal duygusallığa düşkündü ki bunu çalışmalarında da görmek mümkün. Bu filmde de artık yaşlanmış, hasta ve ölüme yakın ressamın son modeli […]

The Good Place, hasta olup da evden çıkamadığım ve kitap bile okuyamayacak halde olduğum için Netflix’de izleyecek bir şeyler aranırken keşfettiğim ve anında çok sevdiği bir dizi oldu. Hem konusu, hem oyuncuları hem de ince esprileriyle müthiş bir seyirlik diyebilirim. […]

American Gods, Simay‘ın bitmek tükenmek bilmeyen ısrarlarına rağmen okumadığım (Evet, pişmanım!), Neil Gaiman’ın en popüler kitaplarından biri. Şimdi de dillerden düşmeyecek bir dizi olarak televizyon tarihine geçti. Ancak siz de benim gibi kitabı okumadan diziyi izleyecekseniz daha dizinin ilk bölümünden […]

Big Little Lies önce soundtrackine vurulup sonra kendisini büyük bir zevkle izlediğim mini dizilerden biri oldu. Oyuncularından konusuna, karakterlerinden müziklerine kadar gerçekten her yönüyle ilgi çekici bir dizi bu. Liane Moriarty adlı yazarın aynı adlı çok satar kitabından David E. Kelley tarafından […]