Olive Kitteridge HBO’nun bu sene çıkardığı, kitaptan uyarlama bir mini dizi. Toplamda dört bölümden oluşan bu mini diziyi dört saat boyunca aralıksız izledim ve bu yılın bitmesine bu kadar az kalmışken rahatlıkla söyleyebilirim ki 2014’te izlediğim en iyi şeydi Olive Kitteridge.
There’s no such thing as a simple life.
Amerikalı yazar Elizabeth Strout‘un 2008’de yazdığı Olive Kitteridge 2009’da Pulitzer ödülünü kazanmış. Hikaye ise kitapta 13 kısa hikaye ile anlatılmış ve hikayeler birbiriyle iç içe olsa da bir devamlılıkları yokmuş. Farklı bir biçimde yazılması ve anlattığı şeylerin her insana dokunması açısından kitap oldukça ilgi görmüş. Aynı isme sahip dizi de benzer şekilde insana hayat üzerinde çokça düşüneceği şeyler anlatıyor. Evlilik, arkadaşlık, aşk, hayat, ölüm, yaşlılık, gençlik, depresyon, kuşak farkı, aile ve daha milyon şey hakkında beyniniz milyon tane düşünce üretirken bir yandan umutlanmanızı bir yandan da endişelenmenizi sağlayabiliyor. Dört saat gibi kısa bir sürede bunca şeyi hiç zorlanmadan, ince ince işleyen bir başyapıt Olive Kitteridge.
Evlilik, çocuk yetiştirmek, aldatmak gibi zor ve karmaşık konuları birbirine iç içe geçirerek ve fakat farklılıklarını da göz önünde bulundurarak anlatıyor mini dizi. Hikayenin işlenişine mi oyuncularına mı hayran kalacağınızı şaşırıyorsunuz. Sonunda da, benim gibi yufka yürekliyseniz hüngür hüngür ağlıyorsunuz. Aslında biraz da bu kadar güzel bir şey izlemenin mutluluğu ağlamanıza yol açabilir. İnanın o kadar güzeldi!
Olive Kitteridge ve müthiş kadrosu
Dizinin yönetmeni Lisa Cholodenko. Yapımcıları arasında da Tom Hanks ve dizide Olive’i canlandıran Frances McDormand yer alıyor. Frances McDormand inanılmaz bir iş çıkarmış. Dizi boyunca kadına ne kadar hayran kaldığıma ben bile şaşırdım açıkçası. İnsanda saatlerce ayakta alkışlama isteği uyandırıyor. Olive’ın eşi Henry Kitteridge rolünde ise Richard Jenkins var. Karakterinden dolayı çok çok çok seveceğiniz bir insan olacak bundan sonra emin olun. Bu ikisi dizinin ana karakterleri diyebiliriz. Benim aklımda kalan ve asla unutamayacağım karakterler arasında da Jim O’Casey rolünde Peter Mullan yer alıyor. Bir de hepimizin tanıdığı Bill Murray var ki onun rolü de gerçekten çok sevimli. Dizide gerçekten çok iyi isimlerin yanı sıra yeni yeni parlamaya başlamış oyuncular da var. Hepsinin de efsane işler çıkardığını söylesem abartmış sayılmam diye düşünüyorum. En kısa zamanda ve mutlaka izleyin derim. Keyifle!
