Indian Summers yeni keşfettiğim ve hemen sevdiğim bir dizi oldu. Zaten İngiliz dizilerini her zaman çok sevmişimdir, bu dizi de bir istisna olmadı. Ancak diğer İngiliz dizilerine kıyasla Indian Summers hem renkleri hem de karakterleri açısından biraz daha iyi bir dizi sanırım.
1930’larda geçen dizi, Simla denilen bölgede İngiliz “yöneticilerin” ve Hintlilerin tatil sezonunda yaşadıklarını anlatıyor. Bir sürü entrikanın yanı sıra bir dönem dizisi olması itibariyle İngilizlerin nasıl bir yönetim anlayışı ile Hindistan’da olduklarını da pek çekinmeden anlatıyor. Bu açıdan oldukça hoşuma gitti açıkçası. Diğer dönem dizilerinin aksine bu dizideki karakterler çok akıllıca yazılıp çizilmiş, dolayısıyla insanda tereddütsüz bir izleme zevki yaratıyor. Sınıf ayrımı, politika, ırk, kast düzeni, din ve daha birçok önemli konuyu ele alırken bir yanda da aşkı (zorakisi ya da yasak olanları) işliyor dizi. Bunu da öyle güzel yapıyor ki güzel bir kitap okuyor gibi hissettiriyor insana. Dizi ayrıca hızlı ilerleyen dizilerden. Bir bölümde birçok şey oluyor ve her bölüm bittiğinde bir sonraki bölümü izlemek için sabırsızlanıyor insan.
Indian Summers ve harika bir dünya
Indian Summers’da beni en çok etkileyen şey ise yaratılan dünyanın güzelliği oldu sanırım. Kadınların giydiği birbirinden güzel elbiselerden erkeklerin gömleklerine kadar tüm kıyafetlere aşık oldum diyebilirim. Hindistan’a biraz daha ayak uydurmuş “medeni” İngilizlerin kıyafetleri ise gerçekten görülmesi gereken kıyafetlerden. Ben özellikle Julie Walters‘ın oynadığı karakterin kıyafetlerinin hepsine bayıldım diyebilirim. Hayli yaşlı bir karakter olsa da kanımca en güzel elbiseleri bu karakter giyiyor. Sadece bunları görmek için bile dizi izlenebilir sanırım. Bu size çok cazip gelmediyse diziye hakim renk tonlarını görmek için en azından bir göz atın derim. Konudan bağımsız izlediğinizde bile dizinin renkleri çok sıcak ve hoş olduğundan göze bayram niteliğinde diyebilirim. Malezya’nın Penang adlı bir adasında çekilen Indian Summers (evet Hindistan’da çekilememiş çeşitli sebeplerden ötürü ama inanın bunu belirtmesem anlayacak değilsiniz) güzelliğini biraz da bu adaya borçlu diyebiliriz. Ne yapın edin, zaman ayırıp izlemeye çalışın derim. Keyifli seyirler!