Ernest and Celestine uzun zamandır izlemediğim bir tür olan çizgi animasyon olarak hayata geçmiş bir film. Karakterleri de renkleri de çizgileri de birbirinden güzel. Ayrıca bir çocuk kitabından uyarlanması da çok hoşuma gitti. İnsan bazen sadece çocuk kitapları okumak ve çocuk filmleri seyretmek istiyor. Bunlar özellikle iyi film ve kitaplarsa da çocukluğun o şahane hissi ve yarattığı mutluluk hiçbir şeye değişilecek gibi olmuyor.
Ernest and Celestine, Belçikalı yazar ve illüstratör Gabriel Vincent’in aynı adlı çocuk kitapları serisine dayandırılarak senaryolaştırılmış bir film. Dünya çapında çokça övgü almış ve birçok ödül almasını yanı sıra en iyi film dalında Magritte Ödülü’nü kazanan ilk animasyon film olmuş. Orijinal dili Fransızca olmasına rağmen İngilizce dublajını da bulmak mümkün ama ben Fransızca orijinalini tercih etmenizi öneririm.
Filmin konusuna gelirsek… Celestine farelerin bulunduğu bir yeraltı dünyasında yaşayan genç bir faredir. Yaşadığı yetimhanede birçok küçük arkadaşı ile birlikte kalmaktadır ve kendilerine bakan büyük gri bir fare vardır. Bu büyük fare her gece küçük farelere dış dünyada yaşayan büyük kötü ayının hikayesini anlatır. Ancak Celestine bu hikayelerin doğruluğuna inanmakta güçlük çeker. Resim yapmayı çok sevse de tüm fareler gibi o da dişçi olmak için eğitilir. bunun için de uygun zamanlarda yer üstüne çıkıp ayıların dişlerini çalması gerekmektedir. Bir gün iş çalmak için dıları çıktığında çöp kutusunda kapana kısılır ve orada uyuyakalır. Onu bulacak olan ise kış uykusundan açlık yüzünden kalkmış ayı Ernest’tir. Ernest onu yemeye çalışırken Celestine onu kendisinin yerine tatlı yiyebileceği bir dükkana götürür ve arkadaşlıkları da böylece başlamış olur. Ancak ileride de anlayacakları gibi bir fare ve bir ayının arkadaş olması herkes tarafından hoş karşılanacak bir durum değildir.
Ernest and Celestine arkadaşlığın nasıl olması gerektiğini, önyargının ne kadar saçma bir şey olduğunu ve herkesin bildiği ve doğru saydığı bir şeyin illa doğru olmayacağını çok tatlı bir şekilde anlatıyor. Özellikle çocuklar için enfes bir film olduğunu düşünsemde büyüklerin de izlemesi gerek kanımca. Bazen neyin ne olduğunu unutabiliyoruz. Keyifle izleyin!
