Black Books bu zamana kadar izlediğim en iyi dizilerden. Hatta tekrar tekrar izlemeyi düşündüğüm ikinci dizi. (Diğeri de Angels in America çok merak ettiyseniz.) Bir kitapçı dükkanında geçmesi yanı sıra, karakterlerin hepsine teker teker aşığım.
Kadın erkek demeden herkesin dehşet verici bir şekilde sevgili Dylan Moran‘a tapması bir rastlantı değil sanırım. Adam harika bir aktör, Bernard Black karakterini canlandırabilecek başka kimseyi düşünemiyorum. Bir de tabi dizinin yapımcılarından olduğunu öğrendiğinizde adama tapınma level’ı ikiye katlıyor. Sadece 3 sezon süren dizide ne yazık ki her sezonda 6 bölüm var. Hepsi sanki bir saniyeymiş gibi hissettiğinizden bittiğinde büyük bir boşluğa düşüp artık hiçbir diziyi beğenmeyeceğinizi düşünebilirsiniz. Bana öyle oldu.
Hazır havalar da iyice soğumaya başlamışken, evde şahane vakit geçirmek için izleyebilirsiniz Black Books‘u. Severseniz ne ala… Sevmezseniz Twilight’a devam.