Bayram tatili boyunca birsürü film ve dizi izledik sevgiliyle. En çok aklımda kalan da Beginners oldu sanırım. Film güzeldi, çok güzeldi hatta. Ama benim en çok aklımda kalan, filmden çok Christopher Plummer oldu. Nedense yaşlı insanları görünce dayanamıyorum. Hepsine sarılıp çay yapasım geliyor… Bu filmde de tam da benim sevdiğim yaşlı insan karakterinde Plummer olunca kendisine olan sevgim milyon kez arttı sanırm.
Beginners, insanı düşündürtüyor, ara ara da üzüyor, umutlandırıyor sonra yine sıkıntıya sokuyor. Ancak Ewan McGregor‘ın fazlasıyla şirin hallerini görünce rahatlıyor insan. Sakin sakin yaşanır evet ne olacakki dedirtiyor insana. Anlayacağınız filmdeki karakterler çok çok çok iyi! Neden bilmem Mélanie Laurent karakterine ısınamadım bir türlü. Biraz sıkıntılı ve baba sorunlu karakterleri oldum olası hiç sevmem zaten…
Aslında hiç kimsenin göründüğü gibi olmadığını, herkesin içinde patlamaya hazır bir yanardağ olduğunu çok güzel anlatıyor film. Her zaman dediğim gibi biz salak insanlar sadece bir tarafımız tutuştuğunda harekete geçiyoruz ya hani, ona bir dur de artık mesajını verirken bir yandan da hayat bu işte hepimizin hikayesi aslında aynı demeye getiriyor. Neden bilmem, film bittiğinde daha huzurlu bir insan gibi hissetmiştim. Sevgiliyi daha bir sevmiştim. Güzel hisler uyandırıyor insanda Beginners… Tabi bir de o şirin mi şirin Jack Russell‘ı istiyorsunuz!
Filmi muhakkak izleyin, beğeneceğinize eminim. Bir de soundtrack’i var ki ona ayrı bir yazı yazacağım; çok leziz bir albüm! İyi seyirler…