A Glove Shop in Vienna hem ismi hem de o güzelim kapağıyla hemen dikkatimi çeken bir kitap oldu. Eva Ibbotson’ı ise daha önce hiç okumamıştım ve öykülerinin kış aylarına yaraşacağına karar verdim. Kafamı bu kadar karıştıcağını bilseydim başka kışlara saklardım […]
A Glove Shop in Vienna – Eva Ibbotson
Senselessness – Horacio Castellanos Moya
Senselessness El Salvadorlu yazar Horacio Castellanos Moya’nın okuduğum ilk kitabı ve sanırım sonuncusu da olmayacak. Kitap hem konusu hem de stili sayesinde beni çok bunaltsa da yazara hayran kalmadan edemedim. Senselessness El Salvador’dan kaçıp Honduras’a gelmiş, oldukça kusurlu ve hemen […]
Rebecca – Daphne Du Maurier
Rebecca, İngiliz yazar Dame Daphne du Maurier’nin 1938’de yazdığı gotik bir roman. Gotik romanlara hiçbir zaman ısınamadığımdan bu romanı okumak aklıma bile gelmemişti. Ancak İngiltere’ye taşındıktan sonra Rebecca adlı kitabı biraz fazla duymaya başladım. Özellikle çok kitap okuduğumu duyan insanların […]
Hüzünlü Bir Aşk Şarkısıydı Paraguay – Lily Tuck
Hüzünlü Bir Aşk Şarkısıydı Paraguay Amerikalı yazar Lily Tuck’ın detaylıca araştırıp yazdığı bir roman. Paraguay’la ilgili bir tarihi roman okumak isteyenler için de iyi bir seçim olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar edebi açıdan bir şaheser sayılmasa da, Francisco Solano López […]
Affections – Rodrigo Hasbun
Affections Bolivyalı yazar Rodrigo Hasbun’un okuduğum ilk kitabı olmakla beraber Bolivya’dan okuduğum ilk kitap oldu. Yazarın dili akıcı olsa da kitabı oluştururken kullandığı ilginç yapı hikayeyi takip etmeyi hayli zorlaştırıyor. Affections’ın başlarında 1950’ler ve 1960’larda Bolivya’da yaşayan bir Alman aileyi […]
Babam Giderken – Alberto Barrera Tyszka
Babam Giderken Venezuelalı yazar Alberto Barrera Tyszka’nın bol ödüllü, enfes bir romanı. Konusu dolaysıyla beni çok üzeceğini ve ağlatacağını düşündüğümden korkarak okumaya başladım. Ancak birkaç sayfa sonra elimden düşüremediğim bir kitaba dönüştü. Tyszka, son dönemde keşfettiğim en iyi yazarlardan biri […]
Before Night Falls – Reinaldo Arenas
Before Night Falls uzun zamandır okumak istediğim ancak beni çok üzeceğinden korktuğum için ertelediğim bir kitaptı. Kitabı nihayet bitirdiğimde düşündüğüm kadar korkmadıysam da, dünyanın işleyişine tekrar tekrar içerledim. Ayrıca kitabın dilimize çevrilmemesi de beni hayretler içinde bıraktı. Ama o konuya […]
The Old Patagonian Express – Paul Theroux
The Old Patagonian Express Amerikalı yazar Paul Theroux’un okuduğum ilk kitabıydı ve sanırım sonuncusu da olmayacak. Hayli farklı bir “gezi” kitabı okumak peşindeyseniz size de bu yazarı öneririm. Yolculuğun ve yolda insanın başına gelenlerin varılacak noktadan çok daha önemli olduğunu […]
Zeytinyağı Aşkına! Extra Virginity – Tom Mueller
Zeytinyağı mutfağımın tek vazgeçilmezidir. Her şeyden vazgeçerim ama zeytinyağından asla vazgeçemem. Yıllardır Ayvalık’ın yazlıkçılarından olduğumdan bu aşkım giderek daha da büyüdü. Hakkında öğrendikçe zeytinyağına daha bir hayran kaldım. Extra Virginity ise konuyla ilgili okuduğum en keyifli kitaplardan oldu. Extra Virginity […]
Bir Şehr-i İstanbul ki – Gökhan Akçura
Bir Şehr-i İstanbul ki yediden yetmişe tüm İstanbul aşıklarının hayranlıkla okuyacağı bir kitap. Bu güzelim şehirle ilgili öğrendiklerim beni her zaman şaşırtmayı başarıyor, o yüzden hakkında okumayı çok seviyorum. Bu kitaptan da enfes şeyler öğrendim, en çok da Maksim’i ilk […]